Çocuklarda Obeziteye Karşı ‘543210’ Kuralı
Çocukluk ve ergenlik çağında obezite, insidansı ve prevalansı tüm
dünyada giderek artmakta olan önemli bir halk sağlığı sorunu. Ancak bu
sorunun temelinde genetik miras ve ebeveynlerin hataları yatıyor.
Aile
içindeki beslenme alışkanlıkları, hareketsiz yaşam çocukları obeziteyle
birlikte kalp sorunlarına, diyabete ve kansere götürüyor. Ergenlik
döneminin bitmesiyle birlikte obezite için cerrahi seçenekler ön plana
çıkıyor.
Memorial Bahçelievler Hastanesi Obezite Tanı ve Tedavi
Merkezi’nden Obezite ve Diyabet Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Murat Çağ, “22
Mayıs Dünya Obezite Günü” öncesinde çocukluk çağında başlayan obezite
tehlikesi ve alınması gereken önlemler hakkında bilgi verdi.
Çocukluk
çağı obezitesi erişkin obezitesi olarak devam etmekle beraber, ileriki
yaşamlarında çocukların pek çok hastalığa yakalanmasına sebep
olmaktadır. Çocukluk döneminde görülen obezite önlenebilir olması
nedeniyle dikkat edilmesi gereken bir sağlık problemidir.
Çocukların
obezite salgınına yakalanmaması için anne ve babanın genetik yapısı; bu
genetik bozukluğu çocuklarına geçirip geçirmedikleri çok önemlidir.
Çocukların obezite sorununu yaşamaması ebeveynlerin beslenme
alışkanlıkları ve yaşam tarzlarına bağlıdır.
Hamilelik dönemi çocuk obezitesi açısından kritik
Hamilelik
döneminde annenin gereğinden fazla kilo alması çocuğunun da ileride
diyabet olma riskini 4 kat artırmaktadır. Bu nedenle gebelikte
gereğinden fazla kilo alan annelerin şeker hastalığı tanı testi
yaptırmaları önemlidir. Bu testin yapılmaması durumunda doğacak çocuğun
diyabetik olma olasılığı kaçınılmaz olabilir.
Annelerin hamile kalmadan
önceki beslenme süreci bebeklerin tüm hayatını etkilemektedir. Sağlıklı
beslenen annelerin ürettiği 'anne sütü' bebeğin obez olup olmayacağını,
enfeksiyona maruz kalıp kalmayacağını, fiziksel ve beyinsel gelişimini
belirlemektedir.
Anne sütünün önemi
Bebeklerin
doğumdan hemen sonra anne sütüne ihtiyacı vardır ve anne sütü bir bebek
için yeterlidir. Annelerin, emzirme sürecinde çocuklarının verdiği
sinyalleri iyi dinlemesi gerekmektedir. Bebekler, karınlarının
doyduğunu, ağızları ile söylemese bile rahat uyumalarıyla, mutluluğuyla
söylemektedir. Bebekler acıktığını belli etmiyorsa gereğinden fazla
beslemeye gerek yoktur.
Eski dönemlerde erişkin yaşlardaki diyabet
hastalığının sebebinin erişkin dönemde yapılan beslenme hatalarından
kaynaklandığı sanılmaktaydı. Oysa çocukluk ve yetişkinlik zamanında
diyabetin ve bununla bağlantılı olarak gelen obezitenin sebebi bebeklik
döneminde gereğinden fazla beslenilmesidir. 5 yaşına kadar yüksek kilolu
olmak çocukların değil, ebeveynlerin yaptığı beslenme hatalarından
kaynaklanmaktadır.
Fazla kilo varsa dikkat
Günümüz
koşullarında annelerin çalışma hayatına erken dönmesi nedeniyle
bebekler anne sütünü daha az oranda almaktadır. Aileler çalıştıkları
süre içerisinde yeni doğan çocuklarını anneanne ya da babaannelerine
emanet etmektedir. Bazı ailelerde ‘gürbüz çocuk sağlıklıdır’ algısı
hakim olduğu için anneanne ve babaanneler, ek besine yeni geçen
bebekleri gereğinden fazla beslemektedir. Eğer çocukların kolları ‘boğum
boğum’sa, ‘karnı yastık’ gibiyse buna dikkat etmek gerekmektedir.
Çünkü
bu, ileride yaşanacak kalp krizine, Tip 2 diyabete ve kansere zemin
hazırlayabilmektedir. Çocukların ilerdeki yıllarda yaşayacağı
rahatsızlıkların zemini 7 yaşa kadar hazırlanmaktadır. Bir çocuk 7
yaşına kadar 120 persentilin veya 40 Vücut Kitle İndeksi’nin
üzerindeyse, Tip 2 diyabet olma olasılığı normal çocuklara göre 5 kat;
kalp krizi geçirme olasılığı ise 3 kat fazladır. Ne yazık ki anne ve
babaların yaptığı hataların bedelini çocuklar ileride hasta olarak
ödemektedir.
Çocuklarda beslenme kuralı
Çocukluk
çağında beslenme obezitenin önlenmesi açısından çok önemlidir. 5 yaş ve
sonrasında çocuklarda “543210 kuralı”nı uygulamak gerekir. Bu kural
günde en az 5 tür sebze- meyve, en az 4 tür süt ile süt ürünü, en az 3
bardak su, en az 2 saat hareket, 1 saatten fazla televizyon izlememek, 0
şekerli ve gazlı içecek anlamına gelmektedir. Ancak bu kurala
ebeveynler de uymalıdır. Bir anne baba normal kilosunda değilse, çocuğun
da normal kilosunda olması beklenmemelidir.
Obezite psikolojiyi de olumsuz etkiliyor
ABD’de
en çok karşılaşılan intihar vakaları, şişman çocukların arkadaşları
tarafından dışlanması sebebiyle gerçekleşmektedir. Ergenlik döneminde
fazla kilolu ya da obez olmak çocukların sadece fiziksel olarak değil,
psikolojik olarak da sağlıksız olmaya iter.
Özellikle ergenlik
dönemlerinde akran zorbalığı, akranlar tarafından dışlanmak fiziksel
yapının farklı olmasından kaynaklanır. Ve şişman bir çocuk asla mutlu
olmamaktadır. Bu nedenle son yıllarda özellikle 13 ile 16 yaş grubunda
obezite cerrahisi geçiren çocuk sayısı hem dünyada hem Türkiye’de
artmaktadır.
Küçüklerin obezite tedavisine uyumu daha kolay
13-16
yaş arasında geçirilen obezite cerrahisinin yetişkinlerinkinden farkı
yoktur. Bu yaş grubunun cerrahiye ve sonrasında gelecek beslenme
alışkanlığına uyum sağlamaları daha kolay olmaktadır. Önemli olan
obezite cerrahının bu yaş grubuna obezitenin geleceğini etkileyecek bir
hastalık olduğunu, bu hastalığın tedavi yöntemini doğru biçimde
anlatmaktır. Bu gruptaki çocuklar obezite cerrahisi öncesi ve sonrasında
psikolojik açıdan da değerlendirilmelidir.
Sofraya çocuklarla oturun
Çocukları
obeziteden korumak için ebeveynlerin davranış biçimleri çok önemlidir.
Çocukların takım sporu yapması ki sosyallik de en az fizik kadar
önemlidir, gerekmektedir. Ebeveynler, çocuklarını hareketsiz bir
yaşamdan uzak tutmalıdır. Anne, baba ve çocuklar aynı masada yemek
yemelidir.
Yemek sofraları, sohbet sofraları olmalıdır. Yemek sofrasında
sadece yemek yenmemeli; sohbet de edilmelidir. Kilolu anne ve babalar
bazen çocuklarına “Fazla” yeme demektedir ki, bu davranış biçimi
yanlıştır. Çocuklar, anne ve babaların küçük modelidir.
Çocuklarda Obeziteye Karşı ‘543210’ Kuralı
Reviewed by gastronotunmutfagi
on
Mayıs 21, 2019
Rating:


teşekkürler paylaşım için
YanıtlaSil