Şok Diyetlerle Kısa Zamanda Kilo Vermek Mümkün mü?
Koronavirüs salgını sürecinde evde geçirilen hareketsiz
günler, kilo alımına yol açtı. Normalleşmeyle beraber tartıda eski
rakamları görmek isteyenler, kilo vermenin yollarını arıyor.
Alınan
kiloları çok çabuk vermek isteyerek şok diyetlere yönelenleri ise
uzmanlar uyarıyor. 3-5 günde uygulanan şok diyetlerin metabolizma hızını
yavaşlattığını belirten uzmanlar, yavaşlayan metabolizma ile birlikte
vücudun kalori yakma hızının da düştüğüne dikkat çekiyor.
Üsküdar
Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Özden
Örkçü, Koronavirüs’ten dolayı evde geçirilen günlerde alınan kiloları
sağlıklı bir şekilde vermenin mümkün olduğunu belirterek ve şok
diyetlerden uzak durulması gerektiğine dikkat çekti.
Şok diyetler kas kaybına neden oluyor
Normalleşme
süreciyle birlikte karantina günlerinde alınan kilolardan çok hızlı bir
şekilde kurtulabilmek için şok diyetler uygulandığını söyleyen Örkçü,
“Şok diyetler, tansiyon ve kan şekerinin düşmesine neden olur. Bunun
sonucu olarak da halsizlik, baş ağrısı ve konsantrasyon bozukluğu gibi
etkiler ortaya çıkar. 3-5 gün gibi kısa sürede uygulanan şok diyetler,
kilo kaybına değil, vücuttan kas kaybına neden olur.
Bu da sağlıklı kilo
verildiği algısı oluşturur. Hatta bazen vücuttan su atıldığı için kilo
verilmiş gibi yanlış bir düşünce oluşmasına dahi neden olur” dedi.
Diyabet hastaları uzak durmalı
Hipoglisemi
gibi ani şeker düşüşlerinin insülin-glukagon metabolizmasında bozulmaya
neden olabileceğini belirten Örkçü,
“Şok diyetlerin zararları açısından
baktığımızda diyabet yani şeker hastalığı, insülin direnci ve benzeri
rahatsızlıkları bulunan hastaların şok diyet uygulaması son derece
yanlıştır.
Uzun süreli açlık, bu hastaların vücut direncini düşürerek
olumsuz sonuçlara neden olabilir. Bu nedenle mümkün olduğunca 3 - 5
günlük şok diyet uygulamak yerine 2 - 3 ay gibi bir süreye yayarak
düzenli bir diyet uygulanabilir.
Metabolik bir rahatsızlığın olup olmama durumu sorgulanıp, kişinin yaşına, boyuna ve fiziksel aktivitesine göre uygun beslenme programıyla kilo vermesi en sağlıklı olanıdır” dedi.
Metabolizmaya zararı fazla
Beslenme
ve Diyet Uzmanı Özden Örkçü, şok diyetlerin metabolizmayı yavaşlatarak
büyük zarar verdiğini vurgulayarak “Günde bin 700 – 2 bin kalori alırken
birden kalori alımını 700 gibi sayılara düşürmek metabolizmanın hızını
da yavaşlatıyor.
Yavaşlayan metabolizma, vücudun kalori yakma hızını da
yavaşlatacaktır. Bu da şok diyete başlamadan önce sahip olunan yağ
oranından daha fazla yağ depolanmasına, kolesterol ve hiperlipidemi
yüksekliklerine neden olacaktır” uyarısında bulundu.
Sağlıklı yaşam için kefir ve yoğurt tüketin!
Biyolojik
değeri yüksek süt ve süt ürünlerinin, probiyotik ve prebiyotik içeren
gıdaların sindirimi kolaylaştırdığına dikkat çeken Örkçü, şu
tavsiyelerde bulundu:
“Bu gıdalar bağışıklık
sistemini güçlendirirler. Bağışıklık sistemini güçlendiren dost
bakterilere probiyotik diyoruz. Kefir probiyotik bir besindir ve ayrıca B
vitaminlerinin emilimini da artırır.
Amerika’da yayımlanan Journal of
Clinical Nutrition dergisi, yemeklerle düzenli olarak tüketilen meyvenin
kalp dolaşım hastalıklarını önlediğini yazdı. Düzenli ve sağlıklı gıda
tüketiminin ilaçlardan daha fazla kanserden koruyucu etkisi vardır.
Sebze ve meyve gibi yeterli liflere sahip gıdalar tüketilmeli fakat
aşırı yağ ve rafine edilmiş gıdalardan kaçınılmalıdır. Kalsiyum ve D
vitamini de kanser ile savaşta önemli bir yere sahip.
Sağlıklı yaşamak için günde en az bir kase yoğurt yenilmeli veya tercihen ayran içilmelidir. Yoğurt veya ayran ile vücut kalsiyum ihtiyacını giderir.
21
yaşına kadar kemik gelişimi için, 40 yaşından sonra da kemik erimesine
karşı düzenli olarak yoğurt ve süt alınmalıdır. Ayrıca kalsiyum
eksikliği, uykusuzluğu da yol açmaktadır.”
Yeterli su tüketimi kilo vermeye yardımcı oluyor
Özden
Örkçü, sağlıklı bir yaşam için günde en az 8 – 10 bardak su tüketilmesi
gerektiğine işaret ederek “İdrar koyu ise su içilmiyor demektir. Bu
sıcaklığa göre biraz artıp azalmakla birlikte daha fazla su vücut için
zararlıdır.
Şebeke suyu mümkünse içmeyin çünkü klor kanser yapabilir.
Eğer içmek zorundaysanız suyu musluktan aldıktan sonra en az bir saat
dinlendirin, böylelikle kloru uçacaktır. Yemekle birlikte su içmeyin
çünkü bu sindirim sıvılarını seyrelterek etkilerini azaltır.
Yemekten
yarım saat önce veya sonra su içilmelidir. Uykudan önce 1 veya 2 bardak
su içilmelidir. Su, çok sıcak ve çok soğuk olmamalıdır. Uzmanlara göre
çok soğuk su kalp krizi riskini artırırken normal ısıda bir bardak su
insanı kolon kanserinden koruyor.
Çinliler, hastaları ılık su ile tedavi
ediyorlar. Sağlıklı yaşamada, bazı hastalıkların önlenmesinde ve
vücuttaki yağları yaktığı için zayıflamada suyun sayısız faydaları
vardır.
Yine bronşial astım rahatsızlığının temel sebeplerinden birisi
yeterli miktarda su içmemektir. Çoğu insan yeterli miktarda su içmediği
için hastalanmaktadır” diye konuştu.
Margarin mutfaktan çıkarılmalı
Yemeklerin
buğulama ve güveç şeklinde kendi suyunda ağır ağır pişirilmesi
gerektiğini söyleyen Örkçü, “Kızartma, ızgara, mikrodalga gibi hızlı
pişirme yöntemleri sakıncalıdır. Dondurulmuş yiyecekleri fazla
tüketmeyin.
Mevsimine uygun sebze ve meyve tüketimine dikkat edin.
Pişirme sularını saklayın, hazır işlenmiş konserve yiyecekleri ise
mümkünse hiç yemeyin. Margarin tüketiminiz varsa kesinlikle
mutfağınızdan kaldırın.
Onun yerine halis sızma zeytinyağı tercih etmeye
çalışın. Porsiyonlarınızı azaltmanızın en iyi yolu kullandığınız
tabaklarınızı küçültmek olacak. Böylece dikkat etmeden de olsa tabağınız
dolduktan sonra fazlasını koymanızda size engel teşkil edecektir” dedi.
Şekerli meyveleri sınırlayın
Kayısı,
üzüm, muz, kavun, karpuz gibi şeker içeriği yüksek meyveler sınırlı
yenilmesi gerektiğini söyleyen Örkçü, “Üzüm çekirdeği ve kabuğu, çilek,
yaban mersini, kızılcık gibi meyveler çok yüksek antioksidan etkilere
sahiptir.
Pasta, bisküviler, gofretler, baklava, revani ve kadayıf gibi
rafine şekerler içeren yiyeceklerden uzak durulmalı. Çikolatanın haftada
bir kere orta boy bitter olarak adlandırılan sütsüz olanı yenilebilir.
Çok iyi magnezyum kaynağı olan bitter çikolata, kadınlarda adet öncesi
dönemdeki depresyonu azaltmaya yardımcı olur” dedi.
Günde en az 30 dakika yürüyüş yapın
Örkçü,
güne erken başlamanın kahvaltı alışkanlığını sürdürülebilir hale
getirmek açısından önemli olduğunu belirtti ve sözlerini şöyle sürdürdü:
“Düzenli bir yaşam şekli, sağlıklı beslenme ile beraber tam bir uyum
içindedir. Günde en az yarım saat hızlı yürüyüş yapılmalı, merdivenler
ikişer çıkılmalı ve 3-5 dakika kültürfizik hareketleri yapılmalıdır.
Derin temiz hava soluyarak hücrelerdeki oksijeni artırın. Günde en az 2
litre su ve haftada 2-3 kez en az 45 dakika yürüyüşü ihmal etmeyin.
Mümkünse 22.00 - 23.00’den önce yatmaya çalışın. 5 saatten az, 9 saatten
fazla uyumayın. İyi bir uyku için midenizin boş olması gerektiğini
unutmayın.”
Örnek diyet menüsü
Özden Örkçü, sağlık açısından son derece zararlı şok diyetler yerine uygulanabilecek öğün önerilerini şöyle paylaştı:
Sabah: (07:00 – 08:00)
1 dilim peynir,
3 - 4 adet zeytin veya 2 - 3 adet ceviz,
1 tatlı kaşığı pekmez veya bal,
1 - 2 dilim tam buğday ekmeği,
Engel olabilecek herhangi bir hastalık yoksa haftada en az 3 kez yumurta,
Mevsim yeşillikleri, söğüş domates-salatalık
Ara: (10:00 - 10:30)
1 porsiyon meyve
Öğle: (12:30-13:00)
90 - 100 gr ızgara et / balık / tavuk / hindi / köfte veya sevenler için etli tencere yemeği de olabilir,
6 kaşık bulgur pilavı veya kepekli makarna,
Bol salata
Ara:(16:00 - 16:30)
1 porsiyon meyve + 1 adet sütlü tatlı
Akşam:(19:00 - 20:00)
1 kase çorba
1 porsiyon sebze yemeği
Salata
Yarım kase yağsız yoğurt
1-2 dilim tam buğday ekmeği
Ara: (20:30 – 21:00)
Yarım kase yoğurt veya 1 su bardağı tarçınlı süt ya da 1 su bardağı sade kefir,
2 adet ceviz
Şok Diyetlerle Kısa Zamanda Kilo Vermek Mümkün mü?
Reviewed by gastronotunmutfagi
on
Haziran 30, 2020
Rating:
Hiç yorum yok