Oruç Tutarken Bağışıklık Sisteminizi De Koruyun
Ramazan ayı başladı. Koronavirüs Covid-19 salgını nedeniyle
özellikle bağışıklık sistemini korumak ve beslenmeye de dikkat etmek
gerekiyor.
Uzmanlar oruç döneminde değişen beslenme alışkanlıklarına
dikkat çekerken fazla kalorili, karbonhidrat ve şeker ağırlıklı
beslenmenin tansiyon, kalp krizi gibi ciddi sağlık sorunlarına neden
olabileceğini belirtiyor.
Antioksidan ve C vitamini kaynağı sebze ve
meyvelerin vücudu kalkan gibi koruyarak zinde kalınmasını sağlayacağına
işaret ediyor.
Ramazan ile
birlikte düşen öğün sayısının ve beraberinde değişen beslenme
alışkanlıklarının sağlık sorunlarını da beraberinde getirebileceğini
söyleyen Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi Beslenme ve
Diyet Uzmanı Özden Örkçü;
“16-17 saatlik açlık
sonrası hamur işleri, kızartmalar, sucuk, salam, pastırma gibi şarküteri
ve tuz oranı yüksek yiyecekler, şerbetli tatlılar, pideler, börekler,
makarnalar gibi yüksek kalori içeren yiyecekler ani şeker ya da tansiyon
yüksekliklerine neden olabilir.
Buna bağlı olarak kan basıncının hayatı
tehdit edici şekilde yükselmesi sonucu oluşan, kalp krizi, akciğer
ödemi gibi ciddi tablolar ortaya çıkabilir” diyor.
Açlık
süresini kısaltmak için mutlaka sahura kalkılması gerektiğini ifade
eden Beslenme ve Diyet Uzmanı Özden Örkçü; bu dönemde yüksek kalorili
yiyecekler yerine, kepekli, yulaflı, lif içeriği yüksek mide sindirimi
kolay olmayan, erken mide boşalmaları yaşatmayan kompleks
karbonhidratlar tercih edilmesi gerektiğini vurguluyor.
Vücuttan su atılmasına neden olan yiyecek ve içeceklerden uzak durulmalı
Beslenme
ve Diyet Uzmanı Özden Örkçü; “Çay ve kahve gibi içecekler vücuttaki
suyun atılmasına neden olduğundan bir sonraki oruç günü kişiyi
susatabilmektedir.
Oruç süresince susamamak adına vücuttan su atılmasına
neden olan yiyecek ve içeceklerden uzak durulmalı, sahurda ve iftarda
çay ve kahve tüketimi azaltılmalıdır” dedi.
Tuzlu besinlere dikkat
Tuzlu
besinler tüketmenin orucun susuzluk içerisinde geçmesine neden
olabileceğini söyleyen Beslenme ve Diyet Uzmanı Özden Örkçü; “Sahurda ve
iftarda tuz tüketimini azaltmak daha az susamayı sağlamaktadır” diyor.
Yüksek kalorili içecek ve yiyeceklerin yerine, iftar ve sahur
saatlerinde bağışıklık sistemimizi destekleyici meyve sebzelere yer
vermemiz gerektiğini vurgulayan Beslenme ve Diyet Uzmanı Özden Örkçü:
“Unutmayalım ki iftar saatini beklerken hayalini kurduğumuz tatlılar
sadece kalori almaktan başka bir şeyi olmazken, antioksidan ve c
vitamini kaynağı sebze ve meyveler vücudumuzu kalkan gibi koruyarak
zinde kalmamızı da sağlayacaktır” dedi. Beslenme ve Diyet Uzmanı Özden
Örkçü faydalı besinleri şöyle sıralıyor;
- C vitamini: bağışıklık siteminizi güçlü tutarak hastalanmanızı engeller. Kuşburnu, turunçgillerden, domates, biber, maydanoz, soğan, dutsu meyveler dediğimiz berryler, kabak, brokoli ve yeşil salatalar C vitamin almanızı sağlayacak besinlerdir.
- Toksin atımını hızlandırmak
ve vücudumuzu canlandırmak için günlük 8 su bardağı su tüketimini ihmal
etmemekle beraber taze sıkılmış bazı meyve ve sebze sularının da
tüketimini arttırmak çok doğru olacaktır.
- Sarımsak; yemeklere lezzet verici olarak kullanılmasının yanında birçok hastalığı tedavi etmek amacıyla da kullanılmaktadır.
- Kefir düzenli tüketildiğinde vücut direncini arttırma da çok önemlidir.
-
Zencefil, Asya kökenli bir bitki olan zencefilin sağlığa yararı çok
eski zamanlardan beri bilinmektedir, yüksek vitamin ve besin kaynağıdır.
-
Kekik; kramp çözücü, dezenfekte edici ve balgam söktürücü olarak
kullanılmaktadır. Akciğer ve bronşlar başlıca kullanım alanlarındandır.
-
Özellikle içeriğini bilmediğimiz ürünler, hazır çorbalar, rafine
gıdalar (sanayi tipi kek, börek, pasta, bisküvi, iyi pişmemiş ürünler
üzerinde yanık ve kömür karası görünümü olan ürünlerden uzak durmak
gerek.
Sahurda meyve tüketin
Yapılan
araştırmalar, yapısında triptofan aminoasidi fazla olan besinlerin
iştahı azalttığı belirtilirken bağışıklık sistemini de koruduğunu
gösteriyor.
Beslenme ve Diyet Uzmanı Özden Örkçü buna bağlı olarak
sahurda en az 1-2 porsiyon yaş ya da kuru meyve tüketmeyi öneriyor.
Beslenme ve Diyet Uzmanı Özden Örkçü;
- Muz, avokado,
yulaf ve süt triptofan bakımından zengin gıdalardır. Bezelye, fıstık,
fasulye gibi albumin bakımından zengin besinler tüketerek iştahınızı
azaltabilirsiniz. Meyveler doğal şeker kaynağıdır.
-
Krom kan şekeri düzenleyen bir mineraldir. Yulaf, peynir, ısırgan otu,
meyan kökü, buğday, süt ve süt ürünleri, yer fıstığı önemli krom
kaynaklarıdır.
- Bal, yıllardır medikal tedavide
kullanılır, içerdiği vitamin mineral ve aminoasitlerle doğal ilaç olarak
kullanılmaktadır. Sadece bakterilere karşı değil virüs, mantar,
parazitlere karşı da antimikrobiyal özellik göstererek bağışıklık
sistemini güçlendirir. Yaraların hızlı iyileşmesini sağlar. Ağız yoluyla
alınan bal, immün sistemi güçlendirir.
-
Sahurda çay içmeyi sevmiyorsanız ya da o saatlerde uykunuzu
kaçırdığınızı düşüyorsanız, tarçınlı bir süt ya da mevsim meyvelerinden
hazırlanmış 1-2 porsiyon meyve dilimleri size iyi gelecektir.
- Sahurda iftardan kalan yemekleri yiyenlerdenseniz bu alışkanlıklarınızdan vazgeçin ve güzel bir kahvaltı sofrasının aslında ne kadar da midenizi rahatlattığını, uykuya dalarken kıvranmadan uyumanızı sağlatacağını görün.
- Az yağda
yapılan bir omlet ya da menemen, sevmiyorsanız haşlanmış 1-2 yumurta,
mevsim meyvesi veya ceviz yanında hurma 1-2 dilim ekmek, doymayacağınızı
hissederseniz de tost yapabilirsiniz.
İftara hafif yiyeceklerle başlayın
Beslenme
ve Diyet Uzmanı Özden Örkçü; “İftarda; tüm gün aç ve susuz kalan
kişilerin orucu açarken fazlaca sıvı gıdalara yüklenmek asitli
içecekleri çok tüketmek veya 3-4 çeşit yemeği bir arada ve hızlı bir
şekilde tüketerek boş mideye bir anda yüklenilmemelidir.
Aksi durumlarda
midede şişlik hissi, reflü, midede yanma, ekşime, gaz şikâyetleri
kaçınılmaz olur. İftar yemeğine hafif yiyeceklerle başlamak daha
doğrudur. Şöyle sıralarsak;
- İlk etapta çorbalarla
başlanmalı; başlangıç için çok sıcak olmayan ılık çorba en uygun
yiyecektir. Bağırsak problemi olanlar çorbalarına doğal lif ilavesi
yapabilecekleri gibi kepekli ekmek de tercih edebilirler.
- Biraz ara verip zeytinyağlı bir sebze yemeği veya salatalarla devam edilebilir.
- Daha sonra ana et yemeklerinden biri seçilebilir.
-
Yemek sonrası yenilecek tatlıların hamurlu ve kızartma işlemine uğramış
bir tatlı olmamasına dikkat edilmeli sütlü tatlılar tercih edilmelidir.
Ramazanın simgesi haline gelen güllaç buna en uygun tatlı olarak kabul
edilebilir, haftada 1-2 kez sütlü tatlı yenilebilir. Ancak hemen yemek
üzerine değil iftardan 1- 2 saat sonra yenilmesi daha uygun olur.
-
Yemekleri iyi çiğnemek, çok tuzlu, yağlı ve tatlı besinlerden kaçınmak
gerekir. Ağır hamur tatlıları yerine sütlü tatlıları veya meyveleri
seçmek sağlığımız açısından daha yararlıdır.
- Hızlı yemeyin, besinleri iyi çiğnemeden yutmayın, yemekten sonra hemen yatmayın.
- Aşırı yağlı, baharatlı yiyecekler ve şerbetli tatlılardan kaçının.
- Karnınızda şişkinlik ve gaz varsa; süt, süt ürünleri ve glutenden fakir beslenin.
İftardan hemen sonra spor yapmaya dikkat
İftardan
sonra mide şişkinliklerini azaltmak ya da kilo kontrolünü sağlamak için
egzersiz düşünenler için de dikkat çeken Özden Örkçü; “İftardan hemen
sonra fiziksel bir aktiviteye yönelmek sağlığınız için risk teşkil
edebilir.
Yemekten en az 1-2 saat geçmesi beklenilmeli yoksa reflü ve
mide şikayetleriyle karşılaşabilirsiniz. Evde esneme ve germe
egzersizleri yapabilirsiniz. Hemen hemen herkesin takip ettiği bir
egzersiz programı vardır, kendinize en az yarım saat ayırarak aktivite
saatinizi oluşturun.
Takip ettiğim bir kişi yok spor yapmaktan da haz
almıyorum diyorsanız da hareketli bir müziğe eşlik edebilirsiniz,
çocuklarınız ya sizinle beraber yaşayan yakınlarınızla emin olun
sıkılıyorum kelimesindense hayatınızı bu şekilde renklendirmek hoşunuza
gidecektir” diyor.
Oruç Tutarken Bağışıklık Sisteminizi De Koruyun
Reviewed by gastronotunmutfagi
on
Mayıs 02, 2020
Rating:
Hiç yorum yok