Doğru Beslenme İle İş Hayatında Başarılı Olmanın Sırları
Yoğun iş temposu, birçok 
çalışanının beslenme düzenini etkiliyor. Geciken yemek saatleri ve 
atıştırmalıklarla geçiştirilen öğünler, sağlıklı beslenmenin önüne 
geçiyor. 
Çalışan kişilerin gün içinde düzensiz beslendiğine ve bu 
düzensizliğin zamanla sağlık sorunlarına neden olduğuna vurgu yapan 
Herbalife Nutrition Beslenme Danışma Kurulu Üyesi Prof. Dr. İsmet Tamer 
doğru beslenme ile iş hayatında daha başarılı olmanın sırlarını bizlerle
 paylaşıyor.
Çalışma
 hayatı bizi çoğu zaman vakitsizlikten fast food beslenmeye veya 
aperatif besinlere yönlendirebiliyor. Nerede hızlı ve kolay yemek 
yenilebilirse orayı tercih ediyoruz. Bu durum zamanla kilo artışına, 
yetersiz ve dengesiz bir beslenme alışkanlığına dönüşüyor. 
“Her gün daha
 iyi olmak, daha başarılı olmak adına çabalıyoruz ama esas önemli olan 
şeyin bedenen ve ruhen sağlıklı olmak olduğunu hatırlamakta 
zorlanıyoruz.” diyen Herbalife Nutrition Beslenme Danışma Kurulu Üyesi 
Prof. Dr. İsmet Tamer doğru beslenme ile iş hayatında daha başarılı 
olmanın sırlarını bizler için sıraladı. 
Başarı için güne doğru bir başlangıç yapın 
Dinlendirici
 olmayan bir gecenin ardından kahvaltının atlandığı bir sabaha 
başladıysanız gününüzün enerjik devam etmesi mümkün değildir. Beyaz 
yakalı alışkanlığı ile içtiğiniz sütsüz şekersiz kahveden alacağınız 
kafein sizi belki bir saat iyi hissettirir. 
Ya da yoldan aldığınız bir 
poğaçayla iki şekerli çay içtiniz, proteinsiz vitaminsiz yağ ve 
karbonhidrat sizi en fazla bir saat idare eder. Öğlene doğru kan 
şekeriniz dalgalanır, düşmeye başlar, dikkat ve konsantrasyon 
yeteneğiniz azalır, bırakın başarılı bir performansı, işinize bile zor 
odaklanırsınız. 
Öncelikle 
atıştırmalık denen şeylerin sadece zorunlu hallerde, öğün atlandığında 
ya da iki öğün arası çok açılıp da açlık başladığında tüketilmesi 
gerektiğini aklınızda tutmalısınız. Sabah ne olursa olsun, bir şeyler 
yeyip vücudunuzun geceden kullanıp bitirmiş olduğu besin maddelerini 
yerine koymanız gerekiyor. 
Güne enerjik başlamak için en az 15-16 gr 
protein, günlük ihtiyacınızın yaklaşık üçte biri kadar vitamin ve 
mineral içeren ve kalorisi abartılmamış besinler tüketmelisiniz. 
Kan şekerinizi dengede tutacak besinler tüketin
Kan şekerinin düşmesi, beyin fonksiyonlarını olumsuz etkiler. Bu durumda kan şekerinizi dengede tutmak için glukoz yani şeker almak zorunludur.
Bu enerjiyi kompleks karbonhidrat dediğimiz, içinde hem tokluk hissi 
yaratan lif bulunan, hem de sağlıklı kalori içeren meyve, sebze gibi 
bitkisel kaynaklardan almalısınız. Sabah az miktar yulaf gevreğine biraz
 meyve katarak hem tok tutucu hem de enerji veren bir öğün 
yapabilirsiniz.
Protein açısından zengin olan yumurtayı tüketmeyi ihmal etmeyin
Protein
 önemli bir besindir. Beyin fonksiyonlarının düzgün çalışmasına, hafıza,
 odaklanma ve modunuz üzerine olumlu etkileri vardır. Kahvaltıda en 
değerli ve ekonomik protein kaynaklarından birisi de yumurtadır. 
Yumurta
 triptofan isminde aminoasitten zengindir ve triptofan, kendinizi iyi 
hissetmenizi, mutlu olmanızı kolaylaştıran, modunuzu yükselten serotonin
 hormonunun artmasına katkıda bulunur. Ayrıca içindeki yüksek B12 
vitamini sayesinde hafızanız güçlenir, konsantrasyon yeteneğiniz artar.
Yumurta
 aslında öğlen ya da ara öğünlerde de pratik bir tercih olabilir. 
Haşlanıp dilimlenmiş yumurta ile zenginleştirilmiş, az yağlı peynir ve 
yeşil yapraklı marulla hazırlanmış bir sandviç içeriğine ve porsiyonuna 
göre bazen mükemmel bir ara ya da ana öğün yerine geçebilir.
Beyni güçlendiren kırmızı meyveleri tercih edin
Enerji
 üretimi sırasında ortaya çıkan serbest radikal denilen vücuda zararlı 
maddelerin bertaraf edilmesi için antioksidan özellikli gıdalar çok 
önemlidir. Pek çok taze sebze ve meyve bu özelliğe sahiptir. 
Mevsimine 
göre taze ya da sağlıklı dondurulmuş kaynaklardan alıp öğünlerinize 
eklenecek çilek, kiraz, yaban mersini, ahududu, kızılcık ve nar gibi hem
 antioksidan etkileriyle vücudu koruyan hem de beyni strese ve dış 
etkenlere karşı daha güçlü ve dirençli hale getiren “süper gıda” 
dediğimiz kırmızı meyveler tercih edilebilir.
Folik asit kaynağı yeşil yapraklı sebzeleri her öğünde tüketin
Yeşil
 yapraklı sebzelerden söz açılmışken, lahana, brokoli, ıspanak ve 
semizotu gibi sebzelerin de folik asit zengini olduğunu hatırlamak 
gerekir. 
Çünkü folik asit, günlük beyin faaliyetlerinde hafıza ve 
odaklanma yeteneğinize katkıda bulunuyor. İşte bu nedenle kahvaltıdan 
akşam yemeğine her öğünde, ister sandviç arasında isterseniz taze 
doğranmış bir salatada mutlaka bu sebzelerden tüketmelisiniz. 
Daha güçlü bir hafıza ve sinir sistemi için Omega-3 ve B12 kaynağı besinlere yer verin
Beynin
 zorda kalınca yağ asitlerini enerji kaynağı olarak kullanabildiğini 
biliyoruz. Son yıllardaki pek çok bilimsel çalışmada bu yağlar 
içerisinde omega-3’ün ayrı bir yeri olduğu net şekilde gösterilmiştir. 
Beyin sağlığı, hafızanın güçlenmesi ve sinir sisteminin daha sağlıklı 
çalışması için gün boyu tükettiğiniz gıdalarda daha fazla omega-3’e yer 
vermeniz gerekiyor.
Taze deniz balıkları yüksek 
omega-3 ve B12 vitamini içerikleri sayesinde, sadece sağlıklı bir 
kalp-damar sistemine değil, aynı zamanda sağlıklı ve verimli çalışan 
beyin fonksiyonlarına da sahip olmanızı sağlıyor. Yani her yönüyle 
sağlık için haftada en az 2-3 öğünü taze balığa ayırmanız gerekiyor.
Doğru Beslenme İle İş Hayatında Başarılı Olmanın Sırları 
 Reviewed by gastronotunmutfagi
        on 
        
Kasım 27, 2019
 
        Rating:
 
        Reviewed by gastronotunmutfagi
        on 
        
Kasım 27, 2019
 
        Rating: 
 Reviewed by gastronotunmutfagi
        on 
        
Kasım 27, 2019
 
        Rating:
 
        Reviewed by gastronotunmutfagi
        on 
        
Kasım 27, 2019
 
        Rating: 


 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

Hiç yorum yok