GENÇLERİN EN SIK KARŞILAŞTIĞI 5 RUHSAL SORUN
Pek çok anne baba aynı dertten muzdarip; kimi, çocuklarının ergenlik 
döneminde baş gösteren ‘huy’ değişikliklerini kabul edemiyor, kimi 
‘bizim zamanımızda böyle bir şey yoktu’ deyip şaşkınlık ve kızgınlıkla 
yaklaşabiliyor. 
Üstüne bir de, bu dönemde ortaya çıkabilen çeşitli 
ruhsal bozukluklar ve sorunların eklenmesi, aileleri fazlasıyla 
telaşlandırıyor.  
Acıbadem Üniversitesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Evren Tufan,
 “Hem ülkemizde hem de diğer toplumlarda gerçekleştirilmiş olan 
araştırmalara göre, gençlik veya ergenlik olarak adlandırılan ve 
genellikle 11 yaşında başlayıp 20’li yaşların başına dek süren bu dönem,
 çeşitli ruhsal bozukluklar ve sorunların ortaya çıkmasında yüksek risk 
oluşturuyor. 
Anne babaların bu dönemde çocuklarını iyi gözlemlemeleri ve
 onlarla sağlıklı iletişim kurmaları çok büyük önem taşıyor” diyor. 
Prof. Dr. Ali Evren Tufan, günümüzde gençlerin en sık karşılaştığı 5 
ruhsal sorunu anlattı, anne ve babalara çocuklarıyla sağlıklı bir 
iletişim kurabilmeleri için çok önemli uyarılar ve önerilerde bulundu. 
Depresyon
Çevresel
 stres etkenlerinin de etkisiyle ergenlikle birlikte depresyon 
belirtileri ve tanısı giderek artıyor. Eldeki verilere göre; ergenlik 
döneminde depresyon belirtilerinin yaygınlığı yüzde 6-8 arasında 
değişiyor. 
Bu dönemde depresyon; uyku ve iştah değişiklikleri, 
halsizlik/ yorgunluk, konsantrasyon güçlüğü, ağlamalar, sinirlilik/öfke 
patlamaları ve akademik başarıda değişikliklerle kendini gösterebiliyor. 
Gençlik döneminde tedavi edilmeyen depresif belirtiler erişkinliğe dek 
devam edebilirken, zamanla üzerine diğer sorunlar eklenebildiğinden 
erken dönemde tedavi edilmesi önem taşıyor. 
Zararlı alışkanlıklar
Gençlik
 döneminde yenilik arayışı, farklı yaşantıları deneme merakı ve arkadaş 
grubunun etkisi nedeniyle alkol/ madde kullanım bozukluklarının 
başlangıcı açısından risk artıyor. Bu durum gencin kendine zarar verme 
riskini de artırıyor. 
Gençlik döneminde arkadaş çevresinde ani değişiklikler, harcamalarda artış, ders başarısında düşme, okuldan kaçma ve yalan söyleme gibi davranışlar alkol/ madde kullanım bozukluklarının işaretleri olabildiğinden dolayı çocuklarınızı gözlemlemeniz ve herhangi bir sinyal aldığınızda zaman kaybetmeden tedaviye başlamak için hekime başvurmanız çok önemli.
Sosyal fobi
Sosyal
 fobi, toplum içerisinde veya performansının değerlendirilebileceği 
durumlarda kaygı duyma, rezil olacağı, küçük düşeceği düşünceleri ve 
terleme, kızarma, ses kısıklığı gibi belirtiler yaşama ile kendisini 
gösteriyor. 
Sosyal fobisi olan bazı ergenler kaygılarına rağmen toplum 
içerisinde işlev gösterebilirken bazılarında bu kaygı aileleri dışındaki
 tüm sosyal ilişkilere yayılabiliyor ve evden çıkmama ile 
sonuçlanabiliyor. 
Bu çocuklar internet veya çevrimiçi oyun 
bağımlılıkları da geliştirebiliyor. Sosyal fobi genellikle gençlik 
döneminde, ortalama 13- 14 yaşlarında başlarken, yapılan çalışmalar 
yaşam boyu yaygınlığının yüzde 3-13 arasında değiştiğini gösteriyor. 
Yeme bozuklukları
Ergenlik
 döneminde bedensel değişikliklere ilgi arttığı, kişi kendisini 
arkadaşları veya basın yayın organlarında sunulan ideallerle 
karşılaştırabildiği için yeme bozukluklarının gelişme riski artıyor. 
Tedavi edilmeyen yeme bozuklukları kalıcı hale gelebiliyor ve ciddi 
tıbbi sorunlara yol açabiliyor. Yemekleri yalnız başına yemek, sık sık 
tartılmak, bol kıyafetler giymek, yoğun bir şekilde spor/ diyet yapmak 
gençlik çağındaki yeme bozukluklarının belirtileri arasında yer alırken,
 özellikle genç kızlarda bu sorun çok daha yoğun yaşanıyor ve sağlık 
açısından ciddi tehlikelere yol açabiliyor. 
Kendine zarar verici davranışlar
Prof.
 Dr. Ali Evren Tufan “Günümüze kadar yapılmış olan araştırmalar kendine 
zarar verici davranışların yaygınlığının yüzde 2,5 ile 12,5 arasında 
değişebildiğini ve bu tür davranışların özellikle gençlik döneminde 
ortaya çıkabildiğini düşündürüyor. Gençlik döneminde kendine zarar 
verici davranışlar depresyon, dürtüsellik ve kaygı gibi ruhsal 
sorunlarla ilişkili olabiliyor” diyor.
Anne babalar bu önerilere dikkat! 
Çocuklarınızı
 yargılamayın; eleştirilerinizi mutlaka davranışlara veya olaylara 
yönelik olarak yapın ve olumlu bir mesajla destekleyin. Örneğin; “Seni 
çok seviyoruz ve mutlu olman bizim için önemli, ancak son zamanlarda 
derslerine çalışamadığını gözledik. Bunun, yardımcı olabileceğimiz bir 
nedeni var mı?” diye sorabilirsiniz.
Çocuğunuzun
 gençlik döneminde bulunması nedeniyle sizi eleştirebileceğinin ve diğer
 ebeveynlerle karşılaştırabileceğinin farkında olun ve yorumlarını 
soğukkanlılıkla karşılayın. Örneğin; “Sınıftaki diğer çocukların anne 
babaları onlara gece 10:00’a kadar dışarıda gezmeleri için izin veriyor,
 keşke onların çocuğu olsaydım” dediğinde; 
“Her ailenin kendine özgü 
kuralları ve sınırları vardır. Bizim bazı özelliklerimizi ve 
kararlarımızı beğenmeyebilirsin ancak bu kurallar, sen bir yetişkin 
olana dek geçerlidir” diyebilin.
Çocuğunuzun
 özel hayatı olabileceğini, hayatındaki her gelişmeyi hemen size 
anlatmayabileceğini bilin ve ona özel bir alan bırakın. Örneğin; bu 
dönemde günlük tutma artabilir, sosyal medya kullanımı, sanal 
arkadaşlıklar önem kazanabilir. 
Ona belli ve net sınırlar içerisinde özel bir alan bırakın ancak onu rahatsız edebilecek, konuşmak isteyebileceği durumlarda her zaman yanında olacağınızı vurgulayın.
Gençlik
 döneminde öfke patlamaları, duygularda ani değişiklikler belli sınırlar
 içerisinde olağandır. Zaman zaman sizi zorlasa bile, onunla 
iletişiminizde soğukkanlı ve sabırlı olmaya çalışın. 
Gerekirse uzman desteği almaktan kaçınmayın.
GENÇLERİN EN SIK KARŞILAŞTIĞI 5 RUHSAL SORUN
 Reviewed by gastronotunmutfagi
        on 
        
Kasım 27, 2019
 
        Rating:
 
        Reviewed by gastronotunmutfagi
        on 
        
Kasım 27, 2019
 
        Rating: 
 Reviewed by gastronotunmutfagi
        on 
        
Kasım 27, 2019
 
        Rating:
 
        Reviewed by gastronotunmutfagi
        on 
        
Kasım 27, 2019
 
        Rating: 


 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

Hiç yorum yok