Hepatit Hastalarının Çoğu Hastalıklarından Habersiz!
28 Temmuz Dünya Hepatit Günü
“Bugün
Dünyada yaşayan, 350 milyondan fazla insan kronik Hepatit B
enfeksiyonuna sahipken, Hepatit C hastası sayısı ise 100 milyon
civarlarındadır. Bu hepatit B ve C hastalarının yüzde 80 kadarının,
hastalıklarından habersiz olduğu kabul edilmektedir” diyen İstanbul Okan
Üniversitesi Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji
Uzmanı Prof. Dr. Nail Özgüneş, hepatit virüsleriyle alakalı önemli
bilgiler verdi.
Alkole,
ilaçlara veya vücudun iç-çatışmasına bağlı olabilen hepatit (karaciğer
iltihabı) yanında, hepatit virüslerinin önemi çok büyüktür. Viral
hepatitler A, B, C, D, E… olarak isimlendirilmekte, bunlardan; B, C ve D
Hepatitleri “kronikleşebilmekte” ve ne yazık ki yıllar sonra da olsa
siroz ve karaciğer kanserine sebep olabilmektedirler.
Günümüzden 450 yıl
önce çiçek hastalığına yakalandığı zannedilen bir çocuğun aslında,
Hepatit B virüsüne yakalandığı anlaşılsa da, bu virüs ilk olarak tıp
dünyasında 1967 yılında Avusturalyalı bir hastada kesin olarak
tanımlanmıştır. 1979 yıllarında Hepatit D, 1989’da ise C virüsleri
saptanmıştır.
Hastalığın, büyük oranda geç dönemde belirti vermesi ve
hastaların büyük çoğunluğunun hastalıklarının farkında olmamaları
nedeniyle; 28 Temmuz, “Dünya Hepatit Günü” olarak belirlenmiştir.
Nedir Bu Virüsler?
Hepatit
B ve C, etkinliğin odak noktasını oluşturmalıdır çünkü; insan hayatıyla
birlikte, hastaların kullandıkları ilaçların maliyeti ve tedavisiz
kalındığında oluşabilecek siroz veya karaciğer kanserlerinin tedavi
giderlerinden dolayı ülkelerin ekonomilerini de ilgilendiren sağlık
sorunlarıdır.
Hepatit D Virüsü, ancak B virüsü varken tam virüs
olabildiği için, Hepatit B virüsü ile mücadele yeterlidir. Hepatit B’nin
yokluğunda enfeksiyon yapamaz. Hepatit D‘nin bulaşma yolları ise aynı
Hepatit B’ninki gibidir. Hepatit A virüsü ve Hepatit E virüsü benzer
klinik seyir gösterir. Hepatit A, virüsün bulaştığı su ve besinlerle
bulaşır ve salgınlara yol açabilir.
Ülkemizde hijyen sağlanması, temiz
su kaynaklarına ulaşım, sosyo-ekonomik iyileşme ve 2012’de başlayan
hepatit A aşı uygulamaları sonucunda, görülme sıklığı çok azalmıştır.
Hepatit E ise; zaten nadir görülmekte, özellikle gebe kadınlarda ciddi
seyreden akut viral hepatit şeklinde karşımıza çıkmaktadır.
Hepatit B Nasıl Bulaşır?
• Kontrol edilmemiş kan ve kan ürünlerinin transfüzyonuyla
• Sterilize edilmemiş cerrahi malzemelerin kullanıldığı tıbbi ya da diş müdahaleleriyle
• Kullanılmış enjektör paylaşımıyla
• Tıraş bıçağı, diş fırçası gibi eşyaların paylaşımıyla, dövme, akupunktur, piercing-hızma
• Hepatit B taşıyıcılarının aile içi temasıyla ve anneden bebeğe doğum sırasında
• Güvenli olmayan cinsel ilişkiyle bulaşabilir.
Hepatit
C için ise ortak enjektör kullanımı, kan transfüzyonu, diş tedavisi
bulaşmada ön plandadır. Aile içi ve cinsel temasla bulaşması yok denecek
kadar az olup, sağlık çalışanları arasında görülme sıklığı, toplumdan
farklı değildir.
Korunmada En Etkili Yol Aşı!
Hepatit
B hastalığından korunmanın en etkili yolu, aşılanmadır. Hepatit B, 1998
yılında rutin çocukluk çağı aşı takvimine eklenmiştir. 2005-2009
yılları arasında okullarda yapılan destek aşılamaları, risk grubu
aşılamaları, “Genişletilmiş Bağışıklama Programı” içinde yer alan
Hepatit B Kontrol Programı ile akut hepatit B hastalığı görülme sıklığı,
hem erişkinlerde hem de çocuklarda azalmıştır.
Buna karşılık, kronik
hepatit B olguları toplumda görülmeye devam etmektedir. Hepatit C
virüsüne karşı aşı henüz yoktur ancak, yeni ilaçlarla tedavide yüzde 95
üzerinde iyileşme sağlanmaktadır ve bu, hepatit C’nin yok edilebileceği
anlamına gelmektedir. Onun için gizli hastalığın olabildiğince erken
tanınması, önem taşımaktadır.
Gözlemlenen şudur ki, çoğu kişi “tedavisi
var mı ki?” sorusunu sormaktadır. Evet vardır ve bu iki önemli hastalık,
günde bir tablet ile kolayca kontrol altına alınmakta ve tedavi
edilebilmektedir.
Hepatit Hastalarının Çoğu Hastalıklarından Habersiz!
Reviewed by gastronotunmutfagi
on
Temmuz 28, 2019
Rating:

Hiç yorum yok