Ramazan’da Sağlıklı Beslenin, Bağışıklığınızı Güçlendirin
Ramazan’ın başlamasıyla birlikte, COVID-19 ile mücadelede
sağlıklı beslenmek ve bağışıklığı destekleyerek korunmak daha da önemli
hale geldi.
Özellikle diyabet, kalp, tansiyon gibi kronik
rahatsızlıkları olanlar, Ramazan’da oruç tutma konusunda ve nasıl
beslenmesi gerektiği ile ilgili mutlaka doktora başvurmalı.
Yeterli su,
vitamin ve mineral alımı, mevsimine uygun taze meyve-sebze tüketimi ve
sindirimi zor besinlerden kaçınılması Ramazan’ı sağlıklı bir şekilde
geçirmeyi mümkün kılıyor.
Tüm
dünyayı etkisi altına alan koronavirüs (COVID-19) salgını sürerken,
Ramazan’ın başlamasıyla birlikte, oruç tutarken nasıl beslenmemiz
gerektiği de önemli hale geliyor. Ramazan’da da hem sağlıklı beslenmek
hem de bağışıklığı destekleyerek hastalıklara karşı korunmak gerekiyor.
Ramazan’da öğün sayısı ikiye düştüğü için sahur ve iftarda yenilen ve
içilen her şey bağışıklık üzerinde de etkili oluyor. Özellikle yeterli
vitamin ve mineral alımı ile bağışıklığın desteklenmesi için mevsimine
uygun taze sebze ve meyve tüketimi önem taşıyor.
Uyku düzeni ve
öğünlerin içeriği de bağışıklık üzerinde oldukça etkili. Sahurdan sonra
uyumadan güne başlamamak, uykusuz kalmamak için gün içinde uyku
ihtiyacını karşılamak veya ağır bir öğünle sahuru tamamlayıp hemen
uyumamak gerekiyor.
Sabri Ülker Vakfı tarafından derlenen
bilgilere göre sağlıklı bir Ramazan geçirmek için özellikle dikkat
edilmesi gerekenler şöyle:
Ramazan’da sahur, kahvaltı gibi günün en önemli öğünü olarak karşımıza çıkıyor. Sahur yapmadan oruç tutmak, kan şekerinde düşüşe, halsizliğe ve baş ağrılarına yol açabiliyor.
Sahurdan sonra uyumak isteyenler, sindirimi
kolay, hazımsızlığa yol açmayacak besin ve içecekleri tercih etmeli.
Süt, yumurta, az tuzlu peynir ve yulaf gibi protein içeriği yüksek
besinler mutlaka yer almalı.
Bağışıklık sistemini desteklemek
için kuruyemişlere yer verilmesi önem taşıyor. Çiğ badem, fındık ve
ceviz gibi yağlı tohumlara yer vermek hem tokluk süresini uzatıyor, hem
de bağışıklığı destekliyor.
Sahur için kuru baklagil gibi sindirimi zor
besinlerin tüketiminden kaçınmak gerekiyor. Oruç süresince gerekli
enerjiyi sağlayabilmek ve kan şekerini dengelemek için lifli tam
tahıllara da yer vermek ve su tüketimi ihmal etmemek de önemli.
Porsiyon ölçülerine dikkat edin, iyi ve yavaş çiğneyin
COVID-19
nedeniyle evde vakit geçirdiğimiz ve fiziksel olarak daha hareketsiz
olduğumuz şu günlerde, tüm gün bir şeyler tüketmemiş olmak, iftar
sofrasında aşırı miktarda yeme ile sonuçlanabilir.
Ancak, oruç süresince yavaşlayan sindirim sistemini aniden çok fazla yiyecekle buluşturmamak gerekiyor. Ayrıca, gün içerisinde yakamadığımız enerji uzun dönemde yağ deposunun artışına sebep olabiliyor.
Yüksek yağ oranına sahip
olmak, bağışıklık üzerinde de olumsuz etki yapabiliyor. Tüketilen
porsiyonların miktarı ile iyi ve yavaş çiğnemeye de dikkat edilmeli. İyi
çiğnememek, kan şekeri ve kan basıncının ani artışı ve hazımsızlığa yol
açabilir.
Korona’dan korunmak için özellikle bu Ramazan’da daha fazla vitamin ve minerali zengin sebze ve meyvelere yer verin
Orucunuzu
hurma gibi lif içeriği yüksek bir kuru meyve ve su ile açmak gün
boyunca düşen kan şekerinin dengelenmesine ve zengin içeriği ile vitamin
mineral ihtiyacının desteklenmesini sağlıyor.
Bu yıl, İftar
sofrasında vitamin, mineral, su ve lif açısından yüksek taze sebzelerden
oluşan salata ve sebze yemeğine mutlaka yer verilmesi gerekiyor.
Bununla birlikte yoğurt, ayran ve cacık ile protein alımı desteklenmeli.
Sarımsak ve soğan yemeklere ve salatalara ilave edilerek, bağışıklığın
desteklenmesi sağlanabilir. Tam tahıllı ekmek ve bulgur gibi lif içeriği
yüksek tahıllar kabızlığın önüne geçmek için mutlaka tüketilmeli.
Bir
diğer önemli nokta, iftardaki yemeklerin pişirme yöntemleri. Kızartma
yerine buharda haşlama, fırın, buğulama gibi pişirme yöntemlerini tercih
etmek hem daha sağlıklı hem de besinlerin içerisindeki vitaminden daha
çok yararlanılmasını sağlıyor.
Kızartma ve şerbetli hamur
tatlıları yerine bağışıklığı destekleyen taze mevsim meyvelerine yer
verilmeli. İftardan 1-2 saat sonra bir ara öğün yaparak taze meyveler
tüketmek, gün boyunca kaybedilen su, mineral ve vitamin ihtiyacını
karşılamaya destek oluyor.
Gün boyunca kaybedilen sıvıyı yerine koymak önemli!
Yeterli
sıvı alımı, vücuttan toksinlerin uzaklaştırılmasını sağlar. Bitki
çayları, süt, ayran ve çeşitli çorbalar ile sulu meyveler de böbreklerin
daha iyi çalışmasına yardımcı olur.
Çay veya kahve tüketimi günlük su
ihtiyacını karşılamaya destek olmaz, aksine fazla miktarlarda
tüketildiğinde diüretik etki göstererek vücuttan su atımına sebebiyet
verir. İftardan sonra sahura kadar geçen sürede mutlaka en az 6-8 bardak
olmak üzere günlük su ihtiyacının karşılanması gereklidir.
Ramazan’da Sağlıklı Beslenin, Bağışıklığınızı Güçlendirin
Reviewed by gastronotunmutfagi
on
Mayıs 01, 2020
Rating:

Hiç yorum yok