Doğayı ve Yaşamı Korumak İçin Pestisit Bağımlılığından Kurtulmalıyız!
Pestisitler
(tarım zehirleri) biyoçeşitliliği tehdit ediyor. Endüstriyel
tarımda kullanılan pestisitlere doğrudan maruz kalan türlerde
toksik etkiler görülürken, uzun vadede habitatları ve besin
zincirini etkileyerek biyoçeşitliliğin azalmasına neden oluyor.
Pestisit bağımlılığından kurtulmak için acilen tedbir
alınmalı, yeni yasal düzenlemelerle biyoçeşitliliğe zarar veren
pestisit etken maddeleri yasaklanmalı, mevcut yasalar uygulanmalı
ve alternatif yöntemler desteklenmeli…
Biyoçeşitlilik
nedir?
Biyolojik
çeşitlilik hayattır. Yaşam pek çok ekosistemi, pek çok türü
ve pek çok bireyi kapsar. BM’in Mayıs 2019’da
açıkladığı rapora göre
dünya genelinde 1 milyon tür yok olma tehlikesiyle karşı karşıya.
Bu demek oluyor ki, yaşam tehlikede!
Başka
bir raporda Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO),
dünya genelinde gıda üretiminde yaşanan düşüşün sebebi
olarak biyoçeşitliliğin azalmasını gösteriyor. Bu durumu
tetikleyen en önemli unsurlar endüstriyel tarımda kullanılan
pestisitler, zararlı kimyasallar, monokültür tarım, iklim
değişikliği, tarım alanların yok edilmesi ve betonlaşma.
FAO’nun hazırladığı rapora göre
tehdit altında olan türler bitkiler, kuşlar, balıklar ve
mantarlar.
Dünyadaki gıda üretiminin dörtte üçüne katkı sunan
tozlayıcılar tehdit altında. Sadece arılar ve diğer tozlayıcı
böcekler değil, yarasa ve bazı kuş türleri gibi omurgalı
tozlayıcıların da yüzde 17’sinin nesli tükenme tehlikesi
altında.
Pestisitler
biyoçeşitliliği nasıl olumsuz etkiliyor?
Tarımsal
alanlara, orman veya bahçelere uygulanan pestisitler havaya, su ve
toprağa, oradan da bu ortamlarda yaşayan diğer canlılara
ulaşıyor. Bitkilere uygulanan pestisitlerin sadece yüzde 2’si
uygulandığı alanda kalıyor. Bazı pestisitler türlerin doğrudan
zehirlenmesine yol açıyor ve nadir bulunan türlerde ciddi
kayıplara neden oluyor. Diğer pestisitlerse besin zincirinde yavaş
yavaş birikerek yine pek çok türü etkiliyor ve ekosistemin
dengesini bozuyor.
Zehirsiz
Sofralar için yola çıktık!
Tuketicilerde,
pestisitlerin zararları, pestisitsiz yetiştirilmis, sağlık ve
ekosistem için güvenli gıdanın ve bu gıdayı üretenlerin
varlığıyla ilgili farkındalığın artması çok önemli.
Tüketicilerin
tutum ve taleplerindeki değişim, üreticiler, otoriteler ve kanun
yapıcılar üzerinde baskı oluşturarak pestisitsiz tarımın,
maliyetleri düşürecek teşviklerin ve pestisit kullanımını
sınırlandıracak veya tamamen yasaklayacak yasaların önünü
açacağı için, kilit rol oynuyor.
Sivil
Toplum Diyaloğu 5 Programı kapsamında AB tarafından finanse
edilen Zehirsiz Sofralar projemiz ile, Türkiye’de pestisit
kullanımını azaltmak için pestisitlerin olumsuz etkileri ve
alternatif tarım ve istenmeyen böcek, ot vb. ile mücadele
yöntemleri konularında farkındalık yaratmak, Türkiye ve AB’de
pestisitlerle ilgili çalışan STK’lar arasında işbirliğini
artırmak,
Türkiye’deki STK’ların kampanyacılık, lobicilik ve
savunuculuk konularındaki kapasitelerini artırmak amaçlanıyor. Bu
amaçlara ulaşmak için de bir sivil toplum ağının kurulması,
pek çok bilgilendirici materyalin olduğu bir web sitesinin
hazırlanması ve oldukça kapsamlı bir kampanyanın yürütülmesi
hedefleniyor.
Kurulacak
ağ ile, çalışma alanları içinde gıda güvenliği olan,
genellikle birlikte çalışmayan ama daha az pestisit kullanımı,
alternatif tarım ve entegre mücadele yöntemlerinin
yaygınlaştırılması için savunuculuk yapacak, farklı alanlardan
STK’ların bir araya getirilmesi planlanıyor. Bu ağın birlikte
hareket etmesi, STK’ların seslerinin daha güçlü çıkmasını,
bilgi ve deneyimlerin paylaşılmasını ve daha etkin bir kampanya
yürütülmesini sağlayacak.
Proje
etkinlikleri sırasında ağın üyeleri PAN Europe ile işbirliği
yapacak ve bu işbirliği, üyelerin bilgilerinin artmasına, deneyim
kazanmalarına ve iletişim, farkındalık artırma çalışmaları,
kampanya yönetimi, lobicilik ve savunuculuk konularında
kapasitelerinin gelişmesine katkı sunacak.
Zehirsiz
Sofralar için Sivil Toplum Ağı’nın ilk toplantısı İzmir’de
gerçekleşti!
16
Mayıs’ta İzmir’de gerçekleştirdiğimiz “Zehirsiz Sofralar
için Sivil Toplum Ağı Toplantısı’nda” pestisitlerle
mücadelenin önemi ve Zehirsiz Sofralar projesinin detayları
konuşuldu. Toplantıya katılan sivil toplum kurumları ile birlikte
ağın çalışma prensipleri ve temel kuralları üzerine fikir
alışverişinde bulunuldu.
Ağın hedefleri tartışıldı ve
toplantıya katılan kurumların bu hedefler doğrultusunda nasıl
katkı sunabileceği konuşuldu. Gerek toplantıya katılım, gerek
toplantı sürecindeki ilgi “Zehirsiz Sofralar için Sivil Toplum
Ağı” girişiminin geleceği ve pestisitlerle mücadele konusunda
umut verdi.
Zehirsiz
Sofralar için Sivil Toplum Ağı’nın diğer toplantıları 11
Haziran’da İstanbul’da ve 13 Haziran’da Ankara’da
gerçekleşecek. Bu ağın, proje bittikten sonra da birlikte
çalışmaya devam etmesi, gıda güvenliği ile ilgili konuları ele
alması ve sürekli iletişimde olması hedefleniyor.
Zehirsiz
gıda mümkün
Doğayı ve Yaşamı Korumak İçin Pestisit Bağımlılığından Kurtulmalıyız!
Reviewed by gastronotunmutfagi
on
Haziran 06, 2019
Rating:
Hiç yorum yok