Ramazan'da Karbonhidrat Tüketimine Dikkat
Karbonhidrat, vücudumuz için temel enerji kaynağı olan ve doğada en
bol bulunan organik maddedir. Yağ ve proteinle birlikte beslenmemizin
büyük bölümünü oluşturan 3 makro besinden biri olan karbonhidrat karbon,
hidrojen ve oksijen elementlerinden oluşan organik bileşenlerin genel
ismidir.
1 gramı ile 4 kcal’i içeren karbonhidratlar,
vücut için bir enerji kaynağı olmasının yanı sıra pek çok farklı göreve
de sahiptir. Yağların ve proteinlerin sentezinin başlangıç aşamasında
görev alan bu yapıtaşları aynı zamanda hücre duvarının da temel
bileşenidir.
Genetik bilgilerimizi içeren nükleik asitlerin yapısında da
bulunan karbonhidratlar özellikle beyin hücrelerinin (beyin hücreleri
yağı enerjiye dönüştüremezler) temel enerji kaynağıdır. Tüm bu
özelliklerinin ve görevlerinin dışında karbonhidratlar kanın
pıhtılaşmasında, üreme ve bağışıklık sisteminde de önemli rol
oynamaktadırlar.
Oruç tutarken çabuk acıkmayı önlemek için karbonhidrat tüketiminde çok dikkatli olmak gerektiğinin altını çizen Acıbadem Fulya Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Cem Arıtürk,
“Ramazan ayında daha rahat oruç tutabilmek için doyurucu ve geç
acıkmayı sağlayan besinler tercih edilmelidir. Bu yüzden karbonhidrat
içeriği yüksek besinler yerine, protein içeriği yüksek ve uzun süre tok
kalmayı sağlayan besinler tercih edilmelidir.
Karbonhidratlı besinlerde
ise lifli olanları tüketmeye özen gösterilmelidir. Özellikle sahurda
nişasta ve şeker gibi karbonhidrat içeriği yüksek olan besinleri tercih
edenler gün boyu açlık hissedeceklerdir. Bu yüzden bal, reçel, çikolata
gibi tatlı yiyeceklerden uzak durulmalıdır. Yine sahurda Ramazan süresi
boyunca daha uzun süre tok hissetmek için pide yerine bol tahıllı
ekmekler tercih edilmelidir.
Meyveler içerdikleri vitamin, mineral,
lifin yanında yüksek derecede şeker içerir. Bu normalin üzerinde şekerin
kana geçmesi çabuk acıkmaya sebep olacaktır. Ramazan boyunca oruç
tutanlar, karbonhidrat tüketiminde dikkatli olması gerekiyor” dedi.
Karbonhidrat Kaynakları Nelerdir?
Karbonhidratların diyette şekerler, nişastalar ve lifler olmak üzere 3 temel formda bulunduğunu belirten Dr. Cem Arıtürk,
sözlerine şöyle devam etti: “Çikolata, tatlılar, beyaz ekmek, hazır
içeceklerin içine eklenenler, ballar, şuruplar (akçaağaç), nektarlar,
süt gıdaları, meyveler ve sebzelerde doğal olarak bulunan şekerler
diyetteki en önemli şeker kaynaklarıdır. Bununla birlikte nişasta
kaynağı olan ekmek, pirinç, patates, fasulye, kahvaltı gevrekleri,
kepekli makarna ve tahıllar gün boyu yavaş salınan sabit bir enerji
sağlayan karbonhidrat içerirler.
Lifler ise bitkisel yiyeceklerin hücre
duvarlarında bulunan sindiremediğimiz bileşiklerdir. Sindirim sistemini
koruyan, doygunluk sağlayan ve enerji veren lifler B vitaminleri, E
vitamini ve çeşitli mineraller açısından zengindirler. Kabuklu sebzeler,
fındık ve tohumlar,tam tahıllar ve tam tahıllardan yapılan
ekmek-makarna gibi yiyecekler, kahverengi pirinç ve bakliyatlar
(fasulye, mercimek) iyi lif kaynakları arasında sayılabilir.
Diyetteki
karbonhidratların lif açısından zengin ve mümkün olduğunca basit
şekerlerden seçilmesi sağlık açısından önemlidir. Ayrıca işlem görmemiş,
paketlenmemiş karbonhidratların tüketilmesi tercih edilmelidir. Lif
içeriği yüksek az şekerli tam tahıllardan üretilmiş kahvaltılık gevrek,
ekmek, makarna gibi besinler; kahverengi pirinç veya kinoa gibi tahıllar
hem uzun süre tokluk hissi sağlayacağı hem de kan şekerini dengeli bir
şekilde tutacağı için faydalıdır.
Meyvelerin bütün olarak yenmesi,
sadece sularının içilmesinden daha sağlıklıdır; bir portakal, bir bardak
portakal suyunun iki katı kadar lif, yarısı kadar şeker içerir.
Fasulye, nohut gibi baklagiller de yavaş sindirilen iyi
karbonhidratlardandır. Bununla birlikte, paketlenmiş ve işlem görmüş
karbonhidratlı tüm gıdalardan (gofret, kurabiye, çikolata, paketli
kekler, çikolata vs.), şeker eklenmiş meyve suları ve gazlı
içeceklerden, belli miktarların üzerinde beyaz ekmek, hamur işi,
kızarmış patates, patlamış mısırdan uzak durmak sağlıklı bir hayat
açısından çok önemlidir.”
Günlük Ne Kadar Tüketilmeli?
Fazla karbonhidrat tüketiminin zararlarına da değinen Dr. Cem Arıtürk
sözlerini şöyle noktaladı: “Günlük tüketilmesi gereken ve doygunluk
veren karbonhidrat miktarı yaşa, faaliyet düzeyine ve metabolik duruma
göre değişebilse de günlük diyetimizin yaklaşık %40-50’lik kısmının
karbonhidrattan oluşması gerekmektedir. Bu miktarın yarısı kompleks
karbonhidratlardan yarısı ise basit karbonhidratlardan seçilmelidir.
Sağlıklı ve ortalama bir fiziksel aktiviteye sahip bir insanın günde
250-300 g. karbonhidrat ve 30-50 g. lif yemesi sağlık açısından
önemlidir. Önerilen miktardaki bu karbonhidratın ise az önce tarif
ettiğim sağlıklı kaynaklardan alınması gerekmektedir.
Aşırı
ve sağlıksız karbonhidrat tüketimi; kan şekeri, kan basıncı, kan
yağları seviyelerinin ve yükselmesine ve uzun vadede şeker hastalığı,
hipertansiyon, kalp ve damar hastalıkları gibi ciddi sağlık sorunlarına
yol açabilir. Diğer yandan diyetle yeteri kadar karbonhidrat alınmaması
enerji kaybı, konsantrasyon eksikliği ve erken yorulmaya yol açabilir.
Ayrıca kanda glukoz düştüğünde vücut enerji için depolanan yağları ve
proteinleri parçalar. Yağların parçalanması sonucunda oluşan ketozis ile
baş ağrısı, halsizlik, bulantı, ishal ve sinirlilik görülebilir.
Proteinlerin enerji elde etmek amacı ile yıkılması ise vücuttaki kas
dokularının kaybı ile sonuçlanmaktadır.”
Ramazan'da Karbonhidrat Tüketimine Dikkat
Reviewed by gastronotunmutfagi
on
Mayıs 26, 2019
Rating:
Reviewed by gastronotunmutfagi
on
Mayıs 26, 2019
Rating:



Hiç yorum yok