Kötü Koku, Yanma ve Kaşıntı Vajinal Enfeksiyon Belirtisi Olabilir
Kadınlarda en sık görülen sağlık sorunlarından biri olan vajinal enfeksiyon, kötü koku, ağrı, kaşıntı, tahriş gibi sorunları beraberinde getiriyor.
Vajinal bölgenin doğal ortamının bozulmasının enfeksiyonlara davetiye çıkardığını hatırlatan DoktorTakvimi.com uzmanlarından Prof. Dr. Alparslan Baksu, bu soruna dair merak edilen soruların yanıtlarını veriyor.
Doğurganlık çağındaki kadınların yüzde 90’u hayatlarında en az bir kez vajinal enfeksiyon geçiriyor. Özellikle yaz aylarında, risk faktörlerinin de artmasıyla ortaya çıkan vajinal enfeksiyonlar, kadınlarda yaşam kalitesini önemli oranda olumsuz etkiliyor.
Kadın-doğum polikliniklerinin en sık başvuru nedenleri arasında yer alan hastalıklardan biri olan vajinit denilen vajinal mukozanın iltihabı yani vajinal enfeksiyonlara ilişkin merak edilenleri DoktorTakvimi.com uzmanlarından Prof. Dr. Alparslan Baksu, anlatıyor.
Akıntıyla birlikte kötü koku ve kaşıntı varsa dikkat!
Vajinal akıntının her zaman bir enfeksiyon belirtisi olmadığının altını çizen Prof. Dr. Baksu, “Kadınlarda vajina ortamının nemli kalmasını sağlayan berrak ve yumurta akını andıran bir salgı salgılanır.
Bu salgının adetin değişik dönemlerinde miktarı değişebilir, hamilelik, cinsel uyarım ve yumurtlama gibi doğal şartlarda artabilir.
Ancak vajinal akıntının miktarının artması, renginin ve kıvamının değişmesi ile birlikte kaşıntı, yanma ve kötü koku da varsa ve bu belirtiler 2-3 günden fazla sürüyorsa bu durum bir sorunun varlığına işaret ediyor olabilir” diyor.
Vajital enfeksiyonların yüzde 90’ından mantarlar, bakteriler ve parazitler olmak üzere üç etkenin sorumlu olduğunu söyleyen Prof. Dr. Baksu, enfeksiyonu kolaylaştıran en önemli faktörün vajinal bölgenin doğal ortamının bozulması olduğuna dikkat çekiyor.
Prof. Dr. Baksu, en sık görülen vajinal enfeksiyonları ise şöyle özetliyor:
Vajinal mantar enfeksiyonu
Özellikle yaz aylarında sık rastlanan bir vajinal enfeksiyon türü olan mantar vajinitinin en sık nedeni Candida albicans dediğimiz maya mantarlarıdır.
Normal koşullarda bu mantarlar, sağlıklı kişilerin deri ve mukozalarında hastalık yapmayacak oranda bulunur ve bu bölgelerin doğal ortamının bozulması, direncin düşmesiyle enfeksiyon oluşturur.
Kadınların yaklaşık yüzde 75’i hayatları boyunca en az bir kez mantar vajiniti geçirir. Bu enfeksiyonun en önemli belirtisi vajina çevresinde şiddetli yanma hissi, kaşıntı ve tahriştir. Dış genital organlarda kızarıklık ve şişlik, beyaz, koyu kıvamlı, peynirimsi akıntı da mevcuttur.
Hamilelik, şeker hastalığı (diyabet), şişmanlık durumlarında, doğum kontrol hapları, sperm öldürücüler (spermisit) kullanımında, vajina içerisinin sabun ve antiseptiklerle yıkanması durumunda ve antibiyotik kullanımından sonra mantar vajiniti görülebilir.
Bu enfeksiyonun tedavisinde mantarlara karşı ağızdan alınan veya vajinal yolla fitil veya krem şeklinde uygulanan ürünler kullanılır. Ayrıca vajina bölgesinin doğal florasına destek olucu ilaçlar da tedaviye yardımcı olur.
Bakteri kaynaklı vajinal enfeksiyon
Bakteriyel vajinoz, doğurganlık çağında olan kadınlarda gözlenen en sık bakteriyel vajinal enfeksiyondur. Bu hastalıkta normal vajinal flora değişir; sağlıklı florada bulunması gereken yararlı bakteriler kaybolur, diğer bakteriler artar.
Bu enfeksiyonun en önemli belirtisi ise bozuk balık kokulu vajinal akıntıdır. Bazen yanma, kaşıntı ve tahriş görülebilir. Spiral kullanımı, vajinal duşlar ve hamilelik, bakteriyel vajinal enfeksiyona neden olabilir.
Bakteriyel vajinal enfeksiyon tedavisinde bakterilere karşı ağızdan alınan ve vajinal yoldan çeşitli antibiyotikler kullanılır.
Trikomonas vajinalis enfeksiyonu
Tüm dünyada yılda yaklaşık 180 milyon kadar insanı etkileyen bu enfeksiyonun etkeni, cinsel yolla bulaşan Trichomonas Vaginalis parazitidir.. Enfeksiyonun belirtileri özellikle adet dönemi sonrası ve hamilelik döneminde şiddetlenir.
En sık rastlanan belirti sarı-yeşil renkte, kötü kokulu aşırı akıntıdır. Cinsel ilişki sırasında ağrı, idrar yaparken yanma ve bazı hastalarda alt karın bölgesinde hissedilen ağrı diğer belirtiler arasındadır.
Trikomonal vajinit, cinsel yolla bulaşan bir hastalık olduğu için bu hastalığa sahip olan bir kişiyle meydana gelen cinsel ilişki sonucu ortaya çıkabilir. Tedavisinde parazitlere karşı ağızdan alınan veya vajinal yolla uygulanan ilaçlar kullanılır.
Parfümlü tuvalete kağıtları enfeksiyona neden olabilir
Yanlış temizlik alışkanlığı, dar ve sıkı sentetik giysilerin kullanılması, gebelik (hormonal dengenin değişmesi nedeniyle), şeker hastalığı, doğum kontrol haplarının kullanımı ve bağışıklık sisteminin yetersizliği gibi nedenlerin vajinal enfeksiyonların oluşumunu kolaylaştırabileceğine dikkat çeken
Prof. Dr. Alparslan Baksu, temizliğin hastalıktan korunmada temel faktör olduğunun altını çiziyor. Prof. Dr. Baksu, vajinal enfeksiyonlardan korunmak için kadınlara şu önerilerde bulunuyor: “Dış genital organ temizliğinde yıkama ve kurulama önden arkaya doğru yapılmalıdır.
Bu yöntemle mikroplardan zengin bölge olan makat çevresinden vajinaya mikropların taşınması önlenebilir. İç çamaşırlar pamuklu olmalıdır. Ayrıca her gün değiştirilmesi kaynatılıp ütülenmesi yararlıdır.
Vajinanın sabun veya intim duşlarla sık sık yıkanması vajinanın koruyucu tabakasını bozarak iltihabi hastalıkların yerleşmesine neden olur. Uzun süre tampon ve ped kullanımı da olumsuz bir etkendir. Özellikle yaz aylarında sentetik iç çamaşırları, pantolon gibi çok sıkı ve dar giysiler az hava aldıkları ve vajina çevresinin ısı ve nemini arttırdıkları için özellikle mantar gelişimini arttırır.
Uzun süre ıslak mayoyla durulması da enfeksiyon riskini arttırır. Havuzlarda uzun süre kalınmamalı, ortak tuvaletler çok dikkatli kullanılmalıdır. Kimyasal temas, lokal alerji ve aşırı duyarlılık sonucu vajina ortamını değiştirerek vajinite yol açabilir.
Bu nedenle parfümlü tuvalet kağıtlarının kullanımından kaçınmak gerekir. Uzun süreli ve kontrolsüz antibiyotik kullanımı sık görülen vajinit sebeplerinden biri olduğu için antibiyotikler sadece doktor kontrolünde kullanılmalıdır.
Bu tür tedaviler sırasında, özellikle mantar enfeksiyonlarını önleyici tedavilerin de beraberinde kullanılması faydalıdır.
Hiç yorum yok