Kolon ve Rektum Kanserine Dikkat!
“Kolorektal kanserler, ülkemizde en
sık görülen 3. Kanser türüdür” diyen İstanbul Okan Üniversitesi
Hastanesi Başhekimi Radyasyon Onkolojisi Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Tayfun
Hancılar, kolon ve rektum kanserlerinde risk faktörlerini açıkladı!
Kolon
(kalın bağırsak) ince bağırsaktan sonra başlar anüs ile birleşen
yaklaşık son 15 cm ise rektum olarak adlandırılır. Kolorektal kanserler
ülkemizde en sık görülen 3. Kanser türüdür. 50 yaşından sonra görülme
sıklığı artar.
Gelişmiş ülkelerde görülme oranı az gelişmiş ülkelere göre 8-10 kat daha fazladır Bu da bize beslenme ve yaşam tarzının, kolon ve rektum kanserine yakalanma riskini ne oranda arttırdığını gösterir.
Ailesinde birinci derece yakınlarında kolon kanseri olan kişilerde 40 yaşından itibaren, olmayanlarda hiçbir şikayet olmasa dahi 50 yaşın üzerinde kolonoskopi, tarama yöntemi olarak önerilmektedir.
Gelişmiş ülkelerde görülme oranı az gelişmiş ülkelere göre 8-10 kat daha fazladır Bu da bize beslenme ve yaşam tarzının, kolon ve rektum kanserine yakalanma riskini ne oranda arttırdığını gösterir.
Ailesinde birinci derece yakınlarında kolon kanseri olan kişilerde 40 yaşından itibaren, olmayanlarda hiçbir şikayet olmasa dahi 50 yaşın üzerinde kolonoskopi, tarama yöntemi olarak önerilmektedir.
Risk Faktörleri Nelerdir?
Beslenme
Gelişmiş ülkelerde daha yaygın olan fast-food tarzı beslenme, sosis salam gibi işlenmiş et ürünleri, fazla miktarda kırmızı et tüketimi kolorektal kanserlerin daha sık görülmesine yol açmaktadır.
Kolorektal kanser riskini azaltabilmek için beslenme tarzının meyve, sebze, tahıllı ürünler, tavuk ve balık ağırlıklı olması gereklidir.
Beslenme
Gelişmiş ülkelerde daha yaygın olan fast-food tarzı beslenme, sosis salam gibi işlenmiş et ürünleri, fazla miktarda kırmızı et tüketimi kolorektal kanserlerin daha sık görülmesine yol açmaktadır.
Kolorektal kanser riskini azaltabilmek için beslenme tarzının meyve, sebze, tahıllı ürünler, tavuk ve balık ağırlıklı olması gereklidir.
Obezite
Bağırsak tümörleri oluşumunda riski büyük oranda arttırmaktadır. Obez kişilerde kolorektal kanser görülme olasılığı yüzde 30 oranında artmaktadır.
Bağırsak tümörleri oluşumunda riski büyük oranda arttırmaktadır. Obez kişilerde kolorektal kanser görülme olasılığı yüzde 30 oranında artmaktadır.
Sigara ve Alkol
Sigara kullanan ve haftada iki kez birer kadehten fazla alkol tüketenlerde kolorektal kanser daha yüksek oranda görülmektedir. Milano’daki Avrupa Onkoloji Enstitüsü araştırmasında, sürekli sigara içenlerin hiç sigara içmeyenlere göre kalın bağırsak kanserine yakalanma riskinin yüzde 18 daha fazla olduğu açıklandı,
Sigara kullanan ve haftada iki kez birer kadehten fazla alkol tüketenlerde kolorektal kanser daha yüksek oranda görülmektedir. Milano’daki Avrupa Onkoloji Enstitüsü araştırmasında, sürekli sigara içenlerin hiç sigara içmeyenlere göre kalın bağırsak kanserine yakalanma riskinin yüzde 18 daha fazla olduğu açıklandı,
Bu çalışmada, sigara tiryakilerinin bu hastalıktan ölme riskinin hiç sigara içmeyenlere göre yüzde 25 daha fazla olduğu bildirildi. Maalesef sigara ve alkolün birlikte tüketilmesi, bu riski daha da fazla arttırmaktadır.
Genetik
Ailesinde 1. Derece yakınında kolon kanseri olan kişilerin riski daha yüksektir. Normalde 50 yaşın üzerinde önerilen kolonoskopi aile öyküsü olan kişilerde 1. Derece akraba olan kişi kaç yaşında kolorektal kansere yakalanmışsa o yaştan 10 yaş daha erken yapılması önerilir.
Ailesinde 1. Derece yakınında kolon kanseri olan kişilerin riski daha yüksektir. Normalde 50 yaşın üzerinde önerilen kolonoskopi aile öyküsü olan kişilerde 1. Derece akraba olan kişi kaç yaşında kolorektal kansere yakalanmışsa o yaştan 10 yaş daha erken yapılması önerilir.
Polipler
Polipler erken tespit edilerek alınabilir ve kansere dönüşme riski ortadan kalkar. Poliplerin küçük bir kısmı kanserleşir ancak kalın bağırsak kanserlerinin büyük çoğunluğu poliplerden gelişir.
Polipler erken tespit edilerek alınabilir ve kansere dönüşme riski ortadan kalkar. Poliplerin küçük bir kısmı kanserleşir ancak kalın bağırsak kanserlerinin büyük çoğunluğu poliplerden gelişir.
Poliplerden kanser
gelişme süresi yaklaşık 10 yıl olduğu için ve polip gelişimi 50 yaş
üstünde arttığı için elli yaş üstünde kolonoskopi yapmak erken teşhis
için önemlidir.
Kolon ve Rektum Kanseri Belirtileri Nelerdir?
En önemli belirtiler, uzun süre devam eden kabızlık veya ishaldir. Dışkının normal boyutunda değil daha ince bir şekilde çıkması, dışkılama esnasında ağrı, sık tuvalete gitmek ancak tam bir boşalma olmaması.
Kolon ve Rektum Kanseri Belirtileri Nelerdir?
En önemli belirtiler, uzun süre devam eden kabızlık veya ishaldir. Dışkının normal boyutunda değil daha ince bir şekilde çıkması, dışkılama esnasında ağrı, sık tuvalete gitmek ancak tam bir boşalma olmaması.
En önemlisi hemoroid belirtisi zannedilerek teşhisi zorlaştıran dışkıda kan görülmesi kolon tümörlerinin en önemli belirtileridir.
Bu
belirtilere dikkat etmek erken teşhis için önemlidir. Halsizlik,
kansızlık, iştahsızlık ve karın ağrısı genellikle daha ileri evrelerde
ortaya çıkan belirtilerdir.
Kolon ve rektum tümörlerinde tedavi yöntemleri nelerdir?
Cerrahi
Kolonoskopide görülen kanserleşmemiş dahi olsa var olan polipleri çıkartmak kolon kanserini önlemek açısından basit fakat çok önemli bir yöntemdir.
Bağırsakta kanser oluşumu saptanmışsa tedavi öncelikle cerrahidir. Bazen
laparoskopik (kapalı) bazen ise açık teknikle tümörlü bölge, çevre lenf
nodları ve yeterli sağlıklı dokunun çıkartılması önemlidir.
Cerrahinin
uygun bir şekilde ve deneyimli bir ekip tarafından yapılması hastalığın
seyrini etkilediği için bu tip operasyonların mutlaka ‘’onkoloji’’
konusunda deneyimli bir ekip tarafından yapılması gereklidir.
Rektum
dediğimiz bağırsağın alt ucunda makata yakın bölge tümörlerinin tedavisi
bazı farklılıklar içerir.
Makat bölgesine ortalama 15 cm uzaklıktaki
tümörlerde cerrahi öncesi sadece radyoterapi veya eş zamanlı kemoterapi
ve radyoterapi yapılması hem tümörün cerrahi öncesi küçülmesini ve
cerrahinin daha kolay ve sınırlı yapılmasını, hem de cerrahi sonrası
tümörün lokal nüks riskinin azalmasını sağlar.
Bu nedenle rektum kanseri tanısı konmuş hastaların (acil durumlar hariç), cerrahi öncesi tedavi konusunda bilgi almaları önemlidir.
Kemoterapi, hedefe yönelik tedavi (akıllı ilaç) ve immünoterapi
Kemoterapi kanser ilaçlarının damardan veya ağızdan verilmesi ile olur. T1-2 ve lenf düğümlerine yayılmamış erken dönem tümörlerde koruyucu kemoterapi yapılmasına gerek yoktur.
Kemoterapi kanser ilaçlarının damardan veya ağızdan verilmesi ile olur. T1-2 ve lenf düğümlerine yayılmamış erken dönem tümörlerde koruyucu kemoterapi yapılmasına gerek yoktur.
Ancak tümör barsak dış katmanına ulaşmış ya da
lenf düğümlerine sıçrama yapmışsa koruyucu kemoterapi uygulanması
tümörün tekrarlama veya başka organlara sıçrama (metastaz) yapma riskini
azaltır.
Tanı esnasında metastaz saptanırsa tedaviye öncelikle
kemoterapi ile başlanabilir. Standart kemoterapi vücuda verildiğinde
kanserli ve sağlıklı hücrelere birlikte etki eder bu nedenle yan etki
görülme olasılığı yüksektir.
Ancak hedefe yönelik tedavilerde tümördeki
bazı noktalar üzerinde etki ettiği için bu ilaçların yan etkileri çok
daha düşük olacaktır. KRAS NRAS BRAF gibi tümör dokusunda incelenen bu
gen analizleri sonucu hastada hangi ‘’akıllı’’ ilacın etkili olacağı
belirlenebilir.
Hasta standart kemoterapiler yerine bu ilaçlarla az
yan etkiyle daha iyi sonuçlar elde edebilir. İmmünoterapi son dönem
birçok kanser türünde, şaşkınlık veren olumlu sonuçlar sağlamıştır.
İmmün sistemin özelliği kendisinden olmayan yabancı hücreyi tanımak ve yok etmektir. Ancak tümör hücreleri, immün sistemi ‘’kandırabilir’’.
Radyoterapi
Kolon kanserinde bağırsağın hareketli bir organ olması nedeni ile metastazlar haricinde koruyucu yani adjuvan radyoterapi yapılmamaktadır. Ancak rektum bölgesi tümörlerinde radyoterapi çok etkin olarak kullanılmaktadır.
Kolon kanserinde bağırsağın hareketli bir organ olması nedeni ile metastazlar haricinde koruyucu yani adjuvan radyoterapi yapılmamaktadır. Ancak rektum bölgesi tümörlerinde radyoterapi çok etkin olarak kullanılmaktadır.
Birçok rektum tümöründe ameliyat öncesi yapılan 1
haftalık kısa dönem ya da 5-6 haftalık, genellikle ağızdan kemoterapi
ile birlikte yapılan uzun dönem radyoterapi ile tümörün küçülmesi hatta
yüzde 15-20 olguda tamamen kaybolması sağlanabilmektedir.
Ameliyat
öncesi radyoterapi ileride oluşabilecek lokal tekrarlamaları ciddi
oranda azaltmaktadır. Eski yıllarda yapılan tedavilerde bağırsak ve
idrar torbasında ciddi hasarlara yol açabilen radyoterapi tedavisi
günümüzde ‘’Elekta Versa ya da True Beam’’ gibi yeni teknoloji cihazları
ile çok az yan etkiyle uygulanabilir hale gelmiştir.
Bu cihazların içinde yer alan ‘’ConeBeam’’ adı verilen tomografi cihazı ile her tedavide tümör ve sağlıklı organlar kontrol edilmekte ve böylece sağlam dokuları koruyarak tümöre yüksek doz radyoterapi uygulanabilmektedir.
Bu
teknik ile saç dökülmesi, cilt yanıkları ve sağlıklı organ hasarları
olmadan radyoterapi tamamlanabilmektedir.
Ameliyat öncesi yapılan
radyoterapi ve kemoterapi tümörü küçülterek bazen “kapalı ameliyat’’
denilen ve hastanın ömür boyu kolostomi torbasına bağlı yaşamasına yol
açan ameliyat tekniği yerine ‘’torbasız’’ yani “low anterior
rezeksiyon’’ denilen teknikle kolostomi olmaksızın ameliyat yapılmasını
sağlamaktadır.
Kolon ve rektum kanserinden korunmak için ne yapmak gerekir?
Kolon kanserinden tamamen korunmanın yolu yoktur. Ancak aşağıdaki kurallara uyarak yüzde 50-6 oranında korunma sağlanabilir.
Kolon kanserinden tamamen korunmanın yolu yoktur. Ancak aşağıdaki kurallara uyarak yüzde 50-6 oranında korunma sağlanabilir.
Beslenme: Aşırı
yağlı yiyecekler, hayvansal yağ ve kırmızı et ağırlıklı beslenme kalın
bağırsak kanseri için ciddi riskler yaratmaktadır.
Salam, sucuk, sosis
gibi işlenmiş ürünlerden mümkün olduğunca uzak olmak gereklidir. Her gün
en az 3 öğün sebze ve meyve tüketmeyi ihmal etmeyin. Bol lifli gıda
tüketmeye gayret gösterin.
Sigara ve alkol: Yapılan birçok çalışma sigara ve alkolün kolon kanserinde riski arttırdığını göstermiştir. Uzak durun!
Fazla kilo:
Kilo alımı ve obezite kolon kanserini arttıran en önemli etkenlerdir.
Beş kilo almanız kolon kanseri riskini beş kat arttırmaktadır. O yüzden
kilonuzu sürekli kontrol edin.
Spor: Düzenli
yapılan haftada 3 gün birer saatlik eksersiz sizi kolon kanserinden
%30-40 oranında koruyacaktır. Hareketli yaşam sürün!
Sıvı: Su serbest radikalleri vücuttan uzaklaştırdığı için günde 2.5 litre sıvı tüketin.
Kolon ve Rektum Kanserine Dikkat!
Reviewed by gastronotunmutfagi
on
Haziran 10, 2020
Rating:

Hiç yorum yok