BEL FITIĞI HAKKINDA DOĞRU SANILAN 7 ÖNEMLİ YANLIŞ!
Hareketsiz yaşam tarzı, masa başında geçirilen uzun saatler, spor
yapmaya başlayınca bedenimizi dinlemeden kendimizi zorlamamamız ya da
geçirdiğimiz kazalar...
Tüm bunlar ve ekleyebileceğimiz daha birçok
sebep nedeniyle bel ağrısı yaşıyoruz. Hatta genel olarak toplumun yüzde
80’i hayatının bir döneminde bel ağrılarından yakınıyor. Bel ile ilgili
sorunların en bilineni de fıtık olduğu için her ağrıyı fıtık
zannediyoruz. Oysa hiç de öyle değil.
Bel ağrılarının; kas spazmı,
omurgadaki dejeneratif (dokuların bozularak normal işlevini yerine
getirememesi hali) hastalıklar ve eklem sorunları gibi nedenleri de
olabiliyor. Bel fıtığının yüzde 90’ı ilaçla, dinlenerek ya da
fizyoterapi gibi yöntemlerle tedavi edilebiliyor, çok az bir bölümünde
ise ameliyat gerekiyor.
Ancak ameliyat olmak da çözüm değil. Omurga
sağlığını koruyucu yaşam tarzından uzak durmak, kontrolsüz kilo artışı
gibi nedenlerin yanı sıra bel fıtığı hakkında doğru sanılan yanlışlar;
bu rahatsızlığın yinelemesine, kişinin yaşam kalitesinin düşmesine hatta
koruyucu yöntemlerle önlenebilecek durumların daha ciddi tedavi
gerektirmesine yol açıyor.
Peki nedir bu hatalı bilgiler? Acıbadem Kozyatağı Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Dr. Ögretim Üyesi Murat Hamit Aytar toplumda bel fıtığı hakkında kulaktan kulağa yayılan 7 hatalı bilgiyi anlattı, önemli öneriler ve uyarılarda bulundu.
Yanlış: Her bel ağrısı fıtıktır
Doğrusu: Toplumdaki
yaygın inanışın aksine bel ağrılarının çok küçük bir kısmı bel fıtığı
kaynaklı oluyor. Bel ağrılarının neredeyse yüzde 90’ı dinlenmeyle, ilaç
tedavisiyle gideriliyor. Ancak yüzde 5-10’unun nedeni daha ciddi
sorunlar oluyor.
Bunların da sadece üçte birinin bel fıtığından
kaynaklanan ağrılar olduğunu anlatan Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Dr. Murat Hamit Aytar, “Bel ağrıları genellikle kas eklem
tutulmaları, spazm, disk dejenerasyonu gibi nedenlerden oluşuyor.
Kısacası beldeki tüm ağrıların nedeni fıtık değildir” diyor.
Yanlış: Soğuk uygulama omurgaya iyi gelir
Doğrusu:
Omuz, kalça ve diz akut ağrılarında soğuk uygulama iyi geliyor, ancak
bu durum omurga için geçerli değil. “Fıtığım var, soğuk duş alınca geçer
düşüncesi doğru değil” diyen Dr. Öğretim Üyesi Murat Hamit Aytar
sözlerine şöyle devam ediyor:
“Omurga sıcağı sever, soğuğu değil. Soğuk
uygulama yapmak omurgadaki spazmı artırıyor. Bu nedenle omurgayı sıcak
tutmak, ısıtıcı özellikli termo kremler kullanmak, sıcak havlu koymak,
hatta sıcak bir duş almak bile omurganın kas spazmının, tutulmaların
derecesini azaltabiliyor.”
Yanlış: Spor bel ağrısında fayda sağlar
Doğrusu: Spor,
ağrılı dönem için değil omurgadaki sorunun tedavisinin ardından
yapılmalı. Akut, ağrılı dönemde omurganın spora değil, dinlenmeye
ihtiyacı olduğunu vurgulayan Dr. Öğretim Üyesi Murat Hamit Aytar, “Bel
ağrısı yaşarken ‘Biraz koşayım, belim açılsın’ demek yanlış.
Çünkü spor,
akut ağrılı omurga spazmını, tutulmayı ve kas ağrılarını artırıyor;
sorunun daha kötüye gitmesine yol açabiliyor” diyor. Dr. Öğretim Üyesi
Aytar’ın spor konusundaki tavsiyesi ise şöyle:
“Spor ancak ilk tedavi
planı uygulandıktan ve şikayetler azaldıktan sonra yapılabilir. Omurga
sağlığı için en iyi spor dalları ise; yüzmek, yürüyüş ve pilates.”
Yanlış: Tahta zeminde yatmak fıtık ağrılarına iyi gelir
Doğrusu: Tahta
veya tahta kadar sert zeminde yatmak 10 - 15 dakika gibi kısa süreyle
beli rahatlatabiliyor, ancak daha sonra kişiyi yerden kalkamaz hale
getirebiliyor.
Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Dr. Murat
Hamit Aytar, bu nedenle tahta ya da sert zeminde yatmanın doğru
olmadığını belirterek omurga sağlığı için ideal yatağın özelliklerini
“Yatağın çok yumuşak ya da çok sert olmaması gerekiyor. Ortopedik
sertlik, vücudun hafif şeklini alan ama çökmeyen sertliktir. Omurga
sağlığı için uygun yatakta da kural budur” diye anlatıyor.
Yanlış: Bel fıtığının tek tedavisi ameliyattır
Doğrusu:
Toplumdaki yaygın inanışın aksine, her bel fıtığı ameliyat gerektirmez.
Hatta bel fıtığı sorunlarının yüzde 90’ına yakını koruyucu konservatif
tedaviyle giderilebiliyor. Dr. Öğretim Üyesi Murat Hamit Aytar,
“Tabii
ki sorunlu disk konservatif tedavi yöntemleriyle tamamen eski sağlıklı
haline dönmez ama kişi bu tedavilerle ömür boyu ağrısız bir yaşam
sürebilir” diyerek bu tedavi seçeneklerini şöyle sıralıyor:
“İstirahat
ve ilaç tedavilerine ilave olarak fizik tedavi rehabilitasyon
programları, fizyoterapi egzersizlerinin yanı sıra ağrı uzmanları
tarafından yapılan omurgaya yönelik ozon terapi, radyofrekans, lazer
müdahaleleri uygulanıyor.
Ayrıca sorunlu omurga segmentine yönelik
kortizol ya da anestezik ilaç enjeksiyonları ile kayropraktik,manuel
terapi ve akupunktur gibi ağrı ile mücadele yöntemlerini konservatif
tedaviler arasında sayabiliriz.”
Yanlış: Stres bel fıtığı yapar
Doğrusu: Stresli
olduğumuzda huzursuzluğumuz artıyor ve beden gerginliğimizi de daha
kuvvetli hissediyoruz. Ancak stres bel fıtığına yol açmıyor.
Beyin ve
Sinir Cerrahisi Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Murat Hamit Aytar, “Psikolojik
stres, huzursuzluk, endişe, kaygı, depresyon gibi sorunlar asla omurgada
fıtık oluşturmaz, fıtığın da ilerlemesine neden olmaz.
Sadece mevcut
olan gerginliği ve huzursuzluğu daha fazla hissetmeye ya da gerginliğin
derecesinin arttığı gibi bir hisse yol açabiliyor” açıklamasında
bulunuyor.
Yanlış: Fıtık genetik geçişi olan bir hastalık
Doğrusu: Bel
fıtığı genetik geçişi olan bir hastalık değil. Ancak omurgamızın yapısı
genetik özellikler taşıyor. Disk yapısı sorunlu ve kanal çapı dar olan
omurgaya sahip aile bireyleri olan kişilerin de kendi omurgalarında
benzer özellikler olabileceğini belirten Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı
Dr. Öğretim Üyesi Murat Hamit Aytar,
“Kişinin omurgasında bu gibi
sorunlar olması ve kaslarının zayıflığı ailesel özellikten
kaynaklanabiliyor. Ama önemli olan kişinin omurgasını nasıl kullandığı.
Yani, omurgadaki bazı sorunlar bel fıtığı riskini artırabiliyor ama
fıtık genetik değildir” diye konuşuyor.
BEL FITIĞI HAKKINDA DOĞRU SANILAN 7 ÖNEMLİ YANLIŞ!
Reviewed by gastronotunmutfagi
on
Şubat 29, 2020
Rating:
Hiç yorum yok