AKDENİZ DİYETİ PANELİ
02-06 Ekim tarihleri arasında Dalaman Sarıgerme’de yapılan ‘’Klinik
Endokrinoloji ve Diyabet Kongresi’’nde, Akdeniz diyeti konusundaki
panele konuşmacı olarak katılan Dr. Atilla Bektaş ve Dr. Metin Özata‘’
Akdeniz diyetinin hayatımızda neden olması gerektiği konusunda önemli
bilgiler verdiler.
Konuya ilişkin olarak yazdıkları ‘’Yeni
Akdeniz Kitabı’’nda da bu tip beslenmenin sağlık üzerine olan etkileri
ayrıntılı olarak yer almaktadır.
Akdeniz havzasında yer alan
ülkemizde, özellikle Ege ve Akdeniz kıyı şeridi Akdeniz tarzı beslenme
için uygunluk taşımaktadır. Bu habitatta yetişen ürünlere
rahat ulaşabilmemiz nedeni ile Akdeniz diyetini takip etmemiz,
uygulamamız kolaydır.
Ege mutfağı Akdeniz diyetinin bileşenlerinin
çoğunu içinde bulundurmakta, bize sağlıklı ve lezzetli seçenekler
sunmaktadır.’’
Yüzlerce yıldan beri Akdeniz’de doğal uygulama
alanı bulmuş olan Akdeniz diyeti masa başında oluşturulmuş bir
‘’formulasyon diyet’’ değildir.
Küreselleşme ne yazık
ki bu coğrafyayı da etkilemektedir. Bu gün Kuzey Akdeniz ülkelerinde
Akdeniz diyeti yerine; şekerli/gazlı içeceklere,fazla miktarda doymuş
yağ içeren hayvansal gıdalara, tatlılara, rafine unlu mamullere, tuzlu
atıştırmalıklar ve işlenmiş gıdalar ile tekrar tekrar ısıtılıp servis
edilen yiyeceklere geçiş görülmektedir. Bu tip ‘Batı tipi beslenme’’
şekline geçiş, beraberinde obezite ve gıdalara bağlı kronik
hastalıklarda artışa (kalp-damar, diyabet, nörolojik hastalıklar vb)
neden olmaktadır.
Akdeniz diyeti konsepti ailece ve arkadaşlarla oturulan yemek masaları, düzenli spor aktivitelerini de kapsayan; sosyalleşmede rol oynayan bir diyettir.
Akdeniz
diyeti aynı zamanda çevrecidir. Taze meyve sebze kullanıldığı için,
paket, kutu konserve, plastik gibi ambalaj malzemeleri ile çevreyi
kirletmez.
Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi FDA raporuna göre,
Dünyadaki 10 ölüm nedeninin 6 sın da gıda, beslenme ve yaşam tarzı
önemli rol oynamaktadır.
Yapılan bilimsel çalışmalar, Akdeniz Diyeti’nin
kişide sağlıklı olma halini artırdığını, özellikle fazla kilo, tansiyon
yüksekliği, şeker hastalığı gibi kalp-damar hastalığına neden olan risk
faktörlerini ile birçok kanser türleri ve bu hastalıklara bağlı
ölümleri azalttığını göstermektedir.
Geleneksel Akdeniz diyetinde neler var?
Her gün: Meyve, sebze, tam tahıl, bakliyat, sert kabuklu kuruyemiş, zeytin ve zeytinyağı.
-Haftada 2 ila 4 kez:
Süt ve süt ürünleri (bebekler ve gelişme çağındaki çocuklar, gebeler,
yaşlılar süt ve süt ürünlerini her gün tüketmelidir.)
-Balık ve deniz ürünleri (karides, istiridye vb), beyaz et, yumurta.
-Haftada 1 az miktarda kırmızı et.
-Çok az miktarda tatlı.
-Ölçülü
miktarda kırmızı şarap tüketimine izin verilmektedir. Dileyen bunun
yerine siyah üzüm, yiyerek de bu faydayı sağlayabilir.
Akdeniz
beslenme tarzı epigenetik mekanizmalar yolu ile genlerimizin sağlıklı
olmasını sağlayarak; kronik hastalıklara ve kansere yakalanmamızı
önlemektedir.
Bu beslenme “Akılcı (İntelligent) Diyet” ya da
‘’Kendini Besle Tailor Made’’ beslenme kavramlarının ortaya çıkmasına
neden olmuştur.
Akdeniz diyetinde kişi kendi damak zevki uygun,
mevsimine göre taze meyve ve sebze seçerek beslenme şeklini
oluşturmaktadır. Besinler işlenmemiş, doğal halleriyle, uygun pişirme
yöntemleriyle tazeliğini kaybetmeden tüketilmelidir.
Not:Fast
food, kırmızı ve işlenmiş et, kızarmış patates, önceden pişirilmiş
yiyecek alımı, enerji içecekler, tatlılar vb içeren Batı diyet paterni (‘’Western Diet’’)
Yazan
Prof.Dr. Metin Özata İç Hastalıkları ve Endokrinoloji Uzmanı
Dr. Atilla Bektaş İç Hastalıkları ve Gastroenteroloji Uzmanı
AKDENİZ DİYETİ PANELİ
Reviewed by gastronotunmutfagi
on
Ekim 14, 2019
Rating:

Hiç yorum yok