Düğme İlikleyememek ve Yazı Yazamamak Gibi Belirtilerle Başlıyor!
21 Haziran Dünya ALS Günü
“Birçok
ALS hastası dikkatini çeken ilk olayın; düğme iliklemek, giyinmek,
yazmak, kilidi çevirmek gibi basit günlük işlerde zorlanma olarak
başladığını belirtmektedir” diyen İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi
Nöroloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Okan Bölükbaşı, önemli bilgiler
verdi.
ALS
(Amyotrofik Lateral Skleroz) merkezi sinir sisteminin "omurilik" ve
"beyin sapı" bölgesinde; istemli kasların çalışması ile görevli sinir
hücrelerinin, kaybına bağlı olarak gelişen bir hastalıktır. Bu hastalık,
motor nöron hastalığı (MNH) olarak da bilinir.
Türkiye’deki hasta
sayısının 8 - 10 bin civarında olduğu tahmin edilmektedir. Ancak tanı
konulamamış ya da yanlış tanılarla izlenmekte olan hasta sayısının da,
az olmadığı öngörülmektedir. ALS, tüm dünyada ve tüm ırklarda
görülebilir.
Belirtileri Nelerdir?
ALS,
çizgili kaslarda ilerleyici erime ile kendini gösterir. ALS belirtileri
sıklıkla; kol, omuz, bacak ve dilde seğirmeler, kas krampları, çizgili
kaslarda kasılma, sarhoşvari konuşma-genizden konuşma, çiğneme yutma
güçlüğü şeklinde kendini gösteriyor.
Birçok hasta dikkatini çeken ilk
olayın; düğme iliklemek, giyinmek, yazmak, kilidi çevirmek gibi basit
günlük işlerde zorlanma olarak başladığını belirtmektedir. Bir kısım
hastada da ilk belirtiler yürüme ya da koşmada zorlanma şeklindeki bacak
güçsüzlüğü ya da kasılması ile ilgili işaretler oluyor.
ALS’de genel
olarak, yüksek beyin işlevleri olarak bilinen muhakeme, sorun çözme,
hatırlama gibi yetiler sağlam kaldığından; hastalar ALS’nin seyrini tüm
çıplaklığı ile görüyor ve bu da ciddi bir depresyonun gelişmesine neden
oluyor. Bir grup hastada ise hastalığı ilerleyen dönemlerinde bunama
gelişebiliyor.
ALS Tanısı Nasıl Konur?
ALS
tanısı için kesin ve nihai bir yöntem yoktur. Tanı, benzer diğer
hastalıkların dışlanması ve uygun inceleme yöntemlerinin de desteği ile
“üst ve alt motor nöron tipi tutulumun” gösterilmesi esasına dayanıyor.
Özellikle, başlangıç evresinde tanı koymak oldukça güçtür.
Ayrıntılı ve
mükerrer nörolojik muayene ve ALS semptomlarına benzer semptomlar
gösteren diğer nörolojik hastalıklarla karışmaması için, bu tanıları
dışlayacak MR taraması, BOS (beyin omurilik sıvısı) incelemesi,
ayrıntılı kan ve idrar incelemeleri, protein elektroforezi gibi
araştırmalar yapılmalıdır. EMG tanıda çok önemlidir. Kas ve çevresel
sinir işlevlerinin değerlendirildiği bu inceleme büyük katkı sağlar.
ALS’nin Oluşumundaki Nedenler Nelerdir?
Hastalığın
gelişiminde hem genetik yatkınlık, hem de çevresel faktörlerin rolü
olduğuna inanılıyor. Çevresel zehirlere karşı artmış duyarlılık, en
önemli etmendir. Çevresel zehirlere ek olarak çeşitli virüsler,
enfeksiyon ajanları, fizik travma, diyet, davranışsal ve mesleki
etmenlerin rolü olduğu bilinmektedir.
Savaş ortamlarında toksinlere
maruz kalma ya da ağır fiziksel egzersize zorlanma gibi olayların, bazı
harp malullerindeki ALS gelişiminden sorumlu olduğu da düşünülmektedir.
Tedavisi Nedir?
Henüz
ALS için tam bir şifa yöntemi yoktur. Tedavi, yakınmaların kontrolü,
hastalığı ilerleme hızının azaltılması ya da kötü gidişlerin
(komplikasyon) önlenmesi amaçlarına yöneliktir. Hastanın yaşamının
kolaylaştırılması en önemli amaçtır.
Destek tedavisi ancak
multidisipliner bir takım aracılığı ile verilebilir. Takım doktor,
fizyoterapist, konuşma terapisti, psikolog, diyetisyen, solunum
terapisti, sosyal hizmet uzmanı, ev bakım hemşiresi gibi uzmanlardan
oluşur.
Doktor ayrıca, hastalardaki kas krampları, tükürük fazlalığı,
beyin sapı zafiyetine bağlı ruhsal belirtiler, depresyon, uyku
sorunları, akciğer enfeksiyonları, eklem katılıkları, kas erimesi ile
ilişkili sorunlar ve kabızlık gibi geniş bir tıbbi sorunlar yumağına
yönelik tedaviler düzenlemelidir.
ALS tedavisinde yeni araştırmalar iki noktaya yoğunlaşmaktadır;
- Hücresel Hasarlar. Araştırmacılar ALS’de çizgili kasları otomatik olarak çalıştıran motor nöron hücrelerini neyin özgül biçimde tahrip ettiğini anlamaya çalışmaktadır. Bu anlaşıldığı zaman hücre ölümünü engelleyecek etkin tedaviler de geliştirilebilecektir. Bu amaçla zebra balıkları, kemirgenler ve meyve sineklerinin kullanıldığı hayvan modelleri ve hücre kültürü çalışmaları sürdürülmektedir.
- Kök hücre. Araştırmacılar, ALS’li hastaların deri ve kan dokularından kök hücre elde etmeyi ve bunları ALS’de hasarlanmış olan motor nöronlar da dahil olmak üzere vücuttaki birçok hücreyi üretmeye muktedir biçimde kullanmayı hedeflemektedir.
Düğme İlikleyememek ve Yazı Yazamamak Gibi Belirtilerle Başlıyor!
Reviewed by gastronotunmutfagi
on
Haziran 21, 2019
Rating:
Hiç yorum yok